Ay’ı en tepeye çıkardım bu gece,
Yıldızları birer birer ben dizdim gökyüzüne.
Yorgunum, belki de sessiz senin gibi
Seni hayal ediyorum, şu karşıda ki yosun kokan iskelede.
Seni yazıyorum İstanbul, seni
Tarihin, buram buram içime işlediği, bu koca şehirde
Yalnızlık, sana da kalır mı benim gibi geceleri?
Ya hayallerin; hayallerin törpüler mi düşlerini?
Derin ve sessiz bir çığlık gibi….
Sen ağlar mısın? söyle İstanbul,
Sen de ağlar mısın savrulan gerçekler gibi?
Bazen, ağır bir nefestir yasamak,
Kaybolup gidiverirsin, derin acılarında bu şehrin
Ağır gelir boranlara atılmak; yahut fırtınalı limanlardan sonsuzluğa uzanmak,
Ve kuytu sahipsiz köselerde,eski bir kandil olmak;
Yahut Emirgan da simit satan çocuğun, gözyaşlarında saklanmak,
Sordum ya; sen ağlar mısın İstanbul?
Sen de ağlar mısın? Ay’ ın şavkı düştüğünde mavi bakışlara,
Acıtır mı bütün olup bitenler,
Ürpertir mi seni, kan düştüğünde sokaklarına,
Duyar mısın masum bir martının çığlıklarını,
Tükenir mi seninde hayallerin,dolu vurduğunda zamansız dallarına.
Söyler misin,söyler misin İstanbul?
Sen de ağlar mısın yitik bir çocuğun yazılmamış mısralarında?
Hayır … Sen İstanbulsun,
Ayrılıklara, acılara direnmiş koca bir şehir.
Ne savaşlar görmüş, ne karlar altında kalmış büyük bir umman;
Kiminin ekmeği olmuşsun, buğday tarlalarından saklayıp ta getirdiği
Gece pembemsi düşleri, başını omzuna koyup ta beklediği,
Nice hayalleri süslemişsin aklı karalı
Resimler çizmişsin siyah ve beyaz,
Ve nice çiçekler yetiştirmişsin bağrında, acılara ve gözyaşına inat
Limanı olmuşsun bulutsuz gecelerde yalnızlıkların,
Ekmeği olmuşsun yoksulluğun, belki de düğünü ayrılıkların,
Yedi rengini almışsın Asya’dan yağan yağmurun
Dedim ya sen İstanbul' sun;
Martılar uçurmuşlar senin için yalınayak
Halaya durmuş, çocuklar senin zaferlerinde
Dinle bak! seni bağrına basan koca bir halk …
Aynı tarihe şahit olmuşuz,aynı yağmur ıslatmış bedenlerimizi
Ve aynı baharda çiçeğe durmuşuz savunmasız,
Kaç defa geçmiş rüzgar kapımızdan,
Ve her seferinde, ay’ı sen kaldırmışsın gece yüklü uykusundan
Dünyanın dört bir yanına yazdırmışsın adını,
Kavgalarını hep içinde tutmuşsun, hep güçlü bilmişler seni
Çünkü sen, sen hep onurlu kalmışsın İstanbul
Ayrılıklara,fırtınalara rağmen hep dik ; koca bir çınar gibi…
Sevdalara vermişler adını,
Masal olmuşsun efsaneler şehrinde.
Sen, sen anlatılmayacak kadar kutsalsın İstanbul
Mısralara dökülemeyecek kadar görkemli,
Bir devri kapatıp, bir devri açan şehir
Ve sen, sen benim tarihimsin İstanbul,
Acıların tutunamadığı, maviye çalan bu deniz kokulu ÜLKEMDE.
Kayıt Tarihi : 20.4.2006 22:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (4)