Çocuktum yanılmıyorsam 5,6 yaşlarındaydım
O zamanlar küçük iki ağızlı bıçaklar çok meşhurdu bende bir tane bir yerlerden bulmuştum
Yaz aylarıydı tahıllar biçilmiş harmanda dövülüyordu
Amcamlarda bizim harmanda harmanlarını dövüyorlardı ben amcamların gemlerini sürdüğüm için amcam çerçi geldiğinde sana tahıl veririm istediğini alırsın diye bana söz vermişti bende hep bu bıçağımla havuç alıp soymayı hayal ederdim bu hevesle çerçiyi dört gözle bekler olmuştum
Günlerden sonra nihayet bir çerçi köyümüze geldi amcam bana bir kova arpa verdi git istediğini al dedi küçük olduğumdan bir kova arpayı taşıyamıyordum ablam hemen atıldı ben götürürüm dedi
Ablamla beraber çerçinin olduğu yere gittik ortalama çerçi bizden 200 metre uzaktaydı çerçi arpayı tartı ablam bir kısmına kendine bir şeyler aldı bir kısmına. da benim istediğim havuçları aldı çerçinin yanından ayrıldık ben ablamdan bir havuç istedim ablam beni tokatladı kendisi havuçları yiyor ben her istediğimde bana vermiyor beni tokatlıyordu bu durum defalarca tekrarlandı artık çok kızmıştım
O kızgınlıkla elimdeki bıçağı ablamın sağ kalçasına salladım ablam elini eteğinin altına soktu elini çıkardığında parmaklarından kan damlıyordu kanı gördüğümde şoka girdim çok korktum ablam bana küfürler ederek eve doğru koşmaya başladı
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,