Bir Hastalıktır İstanbul'da Yaşamak
Bir hastalıktır İstanbul’da yaşamak
Kaçmak isteyip de adım bile atamamak
Damara karışan kandır İstanbul
Sevgiliye sunulan candır İstanbul
Şurada hemen yakınında surların
Dinlesen nal sesleri gelir atlıların
Boynu bükük güvercinlerin
İstanbul sanki biraz dargın
Üsküdar, tarih kokan hüzün
Gördüğü rüyalarla asil, süzgün
Belki de inadına Kadıköy’ün
Hep efendi, hülyalı ve durgun
Bostancı şah kızından gururlu
Çamlıca’nın etekleri bulutlu
Ufukları çoğu zaman dumanlı
İstanbul’u sevdalıları boğdu
Acemidir bilemez başkaldırmayı Kızkulesi
Diyemez “Durun bunlarda neyin nesi
Ne olur çok görmeyin aldığım bu nefesi
Hep beraber dinleyelim İstanbul’un sesini
Taksim, Beyoğlu tenha, karanlık
Ortaköy, Nişantaşı yapmacık
Mecidiyeköy, Beşiktaş mahşeri kalabalık
Kutupların buluştuğu İstanbul
Kartal hep böyle uzak mı kalacak
Fikirtepe’nin kıskandığı Salacak
Belki bir gün bizim de olacak
İstanbul… Bu sevda o zaman son bulacak
Bir duadır gökyüzüne uzanan
Haliç’e bakan Eyüp Sultan
Nakış nakış, ilmek ilmek dokunan
İstanbul mimarı Koca Sinan
Sanki yıldızlar başkadır
Güneş, ay başkadır gökyüzünde
Hiç görülmemiştir ki durduğu sözünde
Taşı toprağı altındır insanların gözünde
Yalandır, hiledir, tuzaktır İstanbul
Hiç söylenmemiş şiirdir, bambaşkadır İstanbul
Özgür Aras
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 21:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!