BİR HARFE KIRK YIL
Öğretmen: Mesleği bilgi öğretmek olan kimse, muallim, muallime diye tanımlanmakta sözlüklerde. Çok önceleri bu kelimenin yerine ‘Hoca’ kelimesi kullanılmakta idi. Hz. Ali; “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diye tarif etmekte öğretmenin yerini.
Sadece kuru bilgi mi öğretmektir görevi öğretmenin ya da hocanın? O zaman eğitimi kim verecek? Daha önceleri ‘Talim ve Terbiye’ diye adlandırılan sonraları ‘Eğitim ve Öğretim’ diye söylenen bir birim var Milli Eğitim Bakanlığında. Görüldüğü üzere eğitim ayrı öğretim ayrı zikredilmekte. Günümüzde teknolojinin sonu yok gözüküyor. Öğretim işini de teknoloji bir yerde başarıyor gibi. Uzaktan öğretim programları ile öğretip, sınavlarla öğrendiklerini ölçebiliyor. Peki, terbiye ya da eğitim konusu nasıl verilecek ve ölçeği ne olacak? ...
Konu oldukça önemli, bir o kadar da zor. En iyisi işi uzmanlarına bırakmak…
Bura da tarihten bir sayfa açıp; öğretmene ya da hocaya nasıl davranılıyor görelim isterseniz?
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Harika çalışmanızı tebrik eder, yürek sesinizi kutlarım.
güzel ve usta kalemle yazılmış şiirinizi beğeni ile okudum
Akşemseddin gibi bir örnek beklemiyorum artık ama günümüz öğretmenlerinin de, öğretmenlik vasfını ne kadar taşıdığı tartışılır. Sık sık vurgularım. Öğretmenlik benim idol mesleğimdir. Ancak arzu ettiğim, hayallerime denk düşen öğretmen tiplemesini görmeden gözümü kapayacağa benziyorum. Emeğinizi kutlarım.
kaleminize, emeğinize sağlık. tam puanla kutluyorum.
halil bey,
günün ehemmiyetini dile getiren yazı ve şiirinizi çok beğendim..başarılı çalışmalarınızın devamını dilerim.
tebrik ediyorum..
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta