Taş, Toprak, Elem, keder!
Bilmem ki öteden ne haber?
Bir haber!
Bir haber getirin, Nazım Hikmetten! ! !
Taştan, Topraktan.
Yalan dünyadan
Berilerden ötelerden
Bir haber!
Bir haber bitmeyen aşktan
Zalim savaşlardan
Hasretle beklediğim vatandan
Bir haber!
Bir haber getirin Nazım Hikmetten! ! !
Bilip, bilmediğim
Görüp görmediğim Her şey
Şehirler, surlar, sular
Karınca, kararınca, yavrular
İnsan ve lisan
Parktaki mutlu çocuklar
Çiçek ve böcek
Herkes bir gün ölecek
Bir haber!
Bir haber getirin göçenden!
Bilinmez sevdalar
Elim, kolum, tırnağım,
Yaz – oku, oku – yaz,
Gece – gündüz,
Gündüz de gece
Nasılda geçti elli yıllık haz!
Kalemim kırıldı kırılacak.
Ve bilemediğim daha bir sürü
Ummalı bakışlar
Duygulu bulutlar
Dağlar, kurtlar, kuşlar,
Topraktaki tohum,
Havada uçuşan ruhlar
Bir haber!
Bir haber getirin Nazım Hikmetten! ! !
Kıvırcık saçlı,
Hilal bakışlı üstadım.
Unutmadım.
Unutamadım.
Unutmam seni.
Bil, bilme.
Gör, görme.
Sev sadece sev.
İnsanı, lisanı, hayatı, barışı, vatanı, vatandaşı…
Ve bekle beni.
Az kaldı!
Ve bu ağıtı,
Duygusuzca okuyan,
Duyan, duymayan.
Uyuyan – uyuyamayan.
Siması güzel olan,
Moskova da esir olan,
Üstadım…
Bekle beni.
Az kaldı!
Gitti saçlarını göremediğim üstadım gitti.
Sevdiğim,
Takunyam
Öne eğilen başım
Eskiden oluk oluk akan
Yıldızları parlayan
Derin derin çağlayan
Irmaklar nerede?
Hazanı haz yapan
Güz gülleri gibi solan
Vatan hasretiyle yanan
Hiçbir ayrım yapmadan
Önce insan diye haykıran
Ben doğmadan öncede
Benim için ağlayan.
Üstadım…
Gözlerin nerede?
Bir haber!
Bir haber getirin Nazım Hikmetten! ! !
Fiskos meyhaneleri,
On liralık fişekle esrarlı gözler...
Bar kadını misali,
Fuhuş yuvası sokaklar.
Yarın sabah, açlıktan ölecek olan
siyah renkli çocuklar.
Bekleyin!
Durun,
Ben bu devrin adamı değilim!
Durdurun vakti!
Döndürün semayı – arşı;
Elli yıl öncesine.
Ve
Bırakıverin bedenimi oracığa.
Bir haber!
Bir haber getirin Nazım Hikmetten! ! !
Seni benden aldıkları gün,
Beni sana getirecek ölüm.
Az kaldı.
Sabret gönlüm.
Bir haber!
Bir haber getirin Nazım Hikmetten! ! !
“Elli yıldır özlemle beklenen hazan günleri
Dağlıyordu yüreğimi
Bu fırsatı verenlere;
Esenlik ve ilham olsun
Nazım Hikmet’in kalemi…”
Kayıt Tarihi : 4.6.2013 01:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!