Şehirden gelirken Sazak belinde
Bir güzel beni yakıp kül eyledi
Beli aşarken Çoban çeşmesinde
Bir güzel beni yakıp kül eyledi
Erdemler şu çeşmenin başında
Daha on altı on yedi yaşında
Sazı ile bu köyün çıkışında
Bir güzel beni yakıp kül eyledi
Aydınlar da döven üstünde duran
Maşraba ile meşrubatı sunan
Sıcak güneşin altında kavrulan
Bir güzel beni yakıp kül eyledi
Akçalar deresinde hayal çeken
Bostanlarına fide fideleyen
Oturup anasıyla un eleyen
Bir güzel beni yakıp kül eyledi
Çoşkunlarda dernin kenarında
El işi yapan Huylu’nun yarında
Bu derede gözümün nazarında
Bir güzel beni yakıp kül eyledi
Pirçel adı verilen bu mevkide
Irgatçı olarak ekin biçmede
Karşı pınarın suyunu içmede
Bir güzel beni yakıp kül eyledi
Tahtalıda harmanda şal dokuyan
Güzel sesle yanık türkü okuyan
Saçlarıda omuzuna dökülen
Bir güzel beni yakıp kül eyledi
Hündülüden kırat ile geçerken
Pınarından buz gibi su içerken
Pınardaki selvileri seçerken
Bir güzel beni yakıp kül eyledi
Çücel mahallesinde ekin biçen
Kurtoğlu gibi pınarından su içen
Karşımda salına salına geçen
Bir güzel beni yakıp kül eyledi
1999 Temmuz İsmailiye Köyü
Kayıt Tarihi : 24.3.2013 15:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!