Ruhumda güneş battı. Şimdi içim, zifiri karanlık benim. Yıldızlar gönlümde kendine bir yer bulabilmenin savaşını veriyor artık. Gözlerim ufukta, bir ışık arıyor. Kanım, damarlarımda alabildiğine koşuyor. Ruhum, güvercin olup bulutların arasında özgürlüğüne uçuyor.
Kızgın kumlar üzerinde ayak yalın yürüyorum. İçim üşüyor, ömrüm kan kaybediyor. Can havliyle kendimi bir serabın içine atıyorum. Rengârenk karanfiller arasında sonsuzluğu kokluyorum.
Gözyaşlarım süzülüyor yanaklarımdan. Damlaların yere kavuşmasına sessiz kalıyorum… Rüzgâr, bir kemanın yayından çıkan ses gibi önce yüzüme, sonra gönlüme vuruyor. Bir bulutun gölgesinde rüyalara dalıyorum. Sonu hep hüzün ile biten anlamsız, hikâyesi bile olmayan yalancı rüyalardan kaybettiğim hayallerimin hesabını soruyorum.
Yalnız kalma korkusu beden gücümü yoruyor. Nefessiz kalıyorum. Bir çıkış yolu aramak için zamana uzandığımda, geçmişimle yüzleşiyor ve çıkış yollarıma taşlardan duvarlar örüldüğünü görüyorum.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta