Bir Güvercin Masalı

Beyaz bir güvercin uçuyor
Yeditepeyi yararak, ufka doğru
Altında on dört milyon insan
Hepsinin ayrı amacı, gidilecek yolu

Beyaz bir güvercin geziyor
İnsan seline kapılmış, sürükleniyor Eminönü, Kapalıçarşı’da
Sultanahmet’de tarihin ortasında buluyor kendini
Padişah edasıyla sürüyor ayaklarını Gülhane Parkı’n da

Beyaz bir güvercin duyuyor
Sabah ezanlarına karışan kilise çanlarını
Sonsuz hoşgörü ve uygarlığın temellerinin sağlam olduğu İstanbul’da
Bütünleşiyor çam, deniz ve Türk mutfağının leziz kokuları

Beyaz bir güvercin tutunuyor
Hızlıca giden hayat treninin vagonlarından birine
Yine kalabalıklar içinde yalnızları oynarken
Varolma amacını sorguluyor bu şehirde

Beyaz bir güvercin takla atıyor
Akıp giderken hayat tüm sıradanlığı ve sıradışılığıyla
Kendisine takılan bir çift kaybolmuş göze
Fer ya da pusula olmak umuduyla

Beyaz bir güvercin yürüyor
Sahilde boğaz havasını içine çeke çeke
Gözleri takılıyor hemcinslerine semaya bakarken
Umursamıyor, gitmek istemiyor ki başka hiçbir yere

Beyaz bir güvercin düşünüyor
Binlerce medeniyetin gömüldüğü bu toprakları
Geçmişin ruhlarıyla geleceğin parıltılarının yan yana oturduğu yerde
Kendine bir tabure bulabilmenin acemi şansını

Beyaz bir güvercin izliyor
Anadolu’nun binbir köşesinden gurbet ellere gelen milyonları
Daha iyi bir yaşam uğruna başkentine dünyanın
Yeni dikilmiş fidan gibi toprağa tutunma çabalarını

Beyaz bir güvercin duruyor
Fatih’in kayıklarını karada yüzdürüp imkansızı başardığı yerde
Uğruna çağ kapatılan, ilklerin yaşandığı
Asya ile Avrupa’nın tek öpüştüğü noktada sevgiyle

Beyaz bir güvercin yoruluyor
Kız kulesinde alıyor derin soluğunu
Önünde işveli yar gibi yatan İstanbul ışıl ışıl
Anımsatıyor eşsiz bir tabloya ressamın son dokunuşunu

Beyaz bir güvercin uyuyor
Parlak yıldızları altında yirmi dört saat canlı İstanbul’un
Annesinin sıcaklığını hissetmişcesine gömülüyor kucağına
Sarmalıyor şefkatle İstanbul onu, yaptığı gibi milyonlarcasına

Beyaz bir güvercin yaşıyor
Aldığı her içten nefes, İstanbul gibi, dolduruyor ciğerlerini
Gün gelir de yumarsa bu cennete gözlerini
Ölmek bile güzel bu şehirde, gizleyemez sevincini