Motorunda yüzlerce at
Koşturan bir otomobilin
Taktığı görünmez kanat
Uçurup bizi sabahtan
Kondurdu Aydın ovasına
Vay anasını
Diyerek
Ve yeryüzünün
İpliği yeşil ipek kumaşını
Göz-gönül tığıyla işleyerek
Esrik aktık
Gök katı pamuk atıcısı altında
Sultanhisar, Nysa kalıntılarına
Helenistik çağ ve Roma
Aynasına düşenler
Önünde tarayıp saçlarını zamanın
Bir pide rüyasına dönüşen
Yenipazar’a çevrildi yolumuz
Sağlı sollu turunç ağaçları arasından
Sakin, köylü bir kasaba
Namıyla karşıladı bizi kapıda
Yörük Ali Efe kızanları
Ta dedi eliyle gösterip biri:
Bozdoğan ve Madran dağı
Şu yanda Atça, Umurlu, Köşk, Nazilli
Efe diyarı
İyi suyun, ballı incirin ve koca zeytinin
Harman olduğu yer
Dağından yağ
Ovasından bal akar denir ki
Tevatür sayılmamalı
Dağılmış saçlarını
Toplayıp atkuyruğu yapmış gibi
Avuç içi bir meydanda düğümlenen
Atça çağırdı bizi
Ve Atçalı Kel Mehmet’ten bahisle
Esen yelin hışırdattığı
Yüksek ağaçlarının gölgesinde
İçtik Türk kahvelerimizi
Herkes kendi içinde akan suydu
Susuldu
Mavzerler patladı art arda
At kişnemeleri ve nal sesleri duyuldu:
“İşte, kaçıyor Palikarya!” nidası yankılandı bir an
Yanan evlere doğru koşuldu
Kayıt Tarihi : 14.7.2024 19:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!