Bir gün nasıl olsa sen de gidecektin…
Yıllarımı bu korkuların içinde eskitirken, her gidenin ardında kalan gibi, acıların içinde nasıl olsa ben de kıvranacaktım…
Kaç yılımı bu korkularla yaşadım…
Kaç kez sordum sana, sen de diğerleri gibi, bırakıp gidecek misin diye…
Kaç kez bu sorunun arkasındaki korkuya attım kendimi…
Kaç kez yutkundum…
Kaç kez ağzım kurudu, kaç kez midemdeki ülserim acı ile kıvrandırdı beni…
Ne kahır bir soru ve ne kadar acıtan bir soru
ve
ne çok mide bulantıları yaratan bir ihtimal sorusu bu…
Bir gün sen de gidecek misin?
Diğerleri gibi insafsızca basacak mısın yüreğime, insafsızca sinsilikte dudaklarını dişlerinin arasına alıp, sinsice efelenecek misin?
Kaç yılımı eskitti bu düşünceler neden basıp damarıma da, ben çekip gidemedim?
Bilirdim gidişlerden sonra dönüşler bir eziklik getirirdi, bir zayıflık getirirdi, dikliği yok ederdi bu sevgide ve ben bunu yapamazdım…
Gittim ama dayanamadım dönerim tekrar diyemezdim…
Hoş, sen de diyemedin ki…
Çok istedin belki, ama dönemedin ve gittiğinle, gittiğin yerde kıvranarak kaldın…
Kaldın oralarda, ansızın gittiğin yerde…
Ve
Ben bu gidişin ardında sadece suskun, belki de biraz şaşkın kaldım,
ama
eğilmedim sana…
Karşına çıkıp da, dön diyemezdim, hep neden gittin ha diye sordum, sordum ama sessiz cevaplar aldım...
Ve en koyusundan cevaplar…
Hep naif adama söylenenler, ama bir tanesi vardı ki, hâlâ onu düşünürüm…
Azbiraz, biraz daha cesaretli olsaydın, diye o günlerde yazdığın kalmış aklımda…
Nasıl bir cesaret bu?
Alıp seni dağlara mı gitseydim?
Bir gün beni anladığında çok üzüleceksin sanırım…
Mustafa Yılmaz 4
Kayıt Tarihi : 17.9.2010 13:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!