Her gün bir birine benzerken bu gün farklı uyandım farklıydı çünkü sen aklımın yollarında bana çok yakındın. Aylardan beri ilk kez gülüyordu yüreğim, içimdeki çocuk yüzünü güneşe göstermişti. Bir tablonun bir parçası gibi sen çok uzaklarda olsanda işte o resmin içinde benimle vapurun güneş alan sandalyesinde karşı kıyıyı izliyordun ve gülümsüyordun. İçimi dolduran bir çağlayan gibi çoşan o adını tarifi hiç beceremediğim sevinç yağmurları geçiyordu içimden. Seninleydim sen bendeydin. Bunca sevincim bunca neşem sendendi senin bana dönüşündendi. Ne güzeldi…
Sigaram dumanlarını savururken rüzgarda seni düşündüm. Sen de benim gibi içindeki çocuğa güneşi gösterebildin mi. Oda güneşe karşı kısık ama pırıl pırıl bakışlarla gülümseyip o nehrin üzerinde kaydırak misali kayabildi mi. Bu mutluluğun huzur taşan yanından kanarcasına içebildi mi.
Mutsuz olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Seninleydim ve seninle kalmak istiyorum. Belki yine içimdekine anlattığım en sıcak hikayelerden biridir buda. Ama olsun bu gün ben seninle doya doya güneşlenmek ve rüzgarda saçlarımı savurmak istiyorum ellerin yüreğimdeyken ellerimi ellerinden hiç ayırmadan ipek tenini ruhumda taşımak istiyorum. Yarın yine gidebilirsin hiç tanımadığım biri, hiç sevmedim diyebilirsin benim için, ama bugün benimlesin benim sevgilim canım benim yüreğimsin. Bugün güneş nefesin, rüzgar ellerin, deniz gözlerin, bu gün sen benimlesin, bir gün içinde olsa benimsin.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış