Felaket tellalı bastı çılığı
Dinozor, fillerin telaşı ne
Yutarken küçükler, büyük balığı
Uzayan yolların telaşı ne
Rahat bırak, kahraman şehitleri
Elbet geberteceğiz, Kandil’de itleri
Tarihe gömülecektir ümitleri
Vampir olan kulların, telaşı ne.
Orada; İmamı Azam mezarı
Bunca köpekler beslenir yarı
Çiçekler solarda, uçmuyor arı
Arısı yok balların, telaşı ne.
Hey bire dinozor, eşek sıpası
Az mı torbada takılı arpası
Alırlar bir gün, felaket kupası
Boş duruyor salların, telaşı ne.
Balkanlar, Kafkas’ ta, Sarıkamış’ ta
Yine cihat ederiz karakışta
Oluk oluk kan aktı, her karışta
Bataklıkta, sahillerin telaşı ne.
Mehmetçiği çekmek isterler çöle
Kandan bir deniz, dönecektir göle
Türk’e biçilir, yine bin bir çile
Davul, düdük, tellerin telaşı ne.
Harbi oyun bilen, zilli zurnalar
Mehmetçiğe ağıt yaksın turnalar
Sizin gölünüzde yüzer sunalar
Ter dökmez rezillerin, telaşı ne.
Şeytanın uşakları, bunca fitne
Orta doğuda yüzer, bunca tekne
Müslüman da, neme lazım, bana ne
Kız,kızanlar ellerin, telaşı ne
Şehit bizim, kan bizim, sende velvele
Mehmetçiği boğma, Basra da sele
Kan emen vampirler geldi bu hale
Kökün sevmez, dalların telaşı ne.
Gerekirse; bil, bin Bağdat seferi
Çekerse sancağı, dönmez neferi
Savaşta kartal, barışta gül peri
Akort olmaz zillerin, telaşı ne.
Milletler muhtaç olunca huzura
Türk milleti kapılmaz, bencil gurura
Barış için; emir verir tabura
Dünya’da katillerin, telaşı ne
Yurdunda ölür; çocuğu, kadını
Daha yeni koymuşlardı adını
Dünya’da bir nefes, almaz tadını
Havada ki küllerin, telaşı ne
11 Haziran 2007 Kahramanmaraş
Yunus AkkaleKayıt Tarihi : 11.8.2010 13:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!