Kim bilir?
Yalnızlığın acısını,
Kim bilir?
Yalnızların sırrını.
Bir başına yapayalnız,
Ah çekerek uzanır,
Bir ağacın gölgesine,
Sayar bir bir yaprakları,
Her birine ayrı ayrı,
Bağlar yalnızlığını.
Dallara konan kuşlarla,
Söyleşir kendince,
Ne mutlusunuz der,
Daldaki kuşlara,
Hep birlikte uçup,
Göklerdeki özgürlüğe,
Kanat çırpıyorsunuz,
Hadi,benide alın,
Bindirin kanatlarınıza,
Yalnızlığımdan kaçayım,
Sığınayım bende,
Özgürlüğüme.
Damla damla yaş akar,
Gözlerinden.
Dikenli tel gibi saran,
Esaret gibi yalnızlığına,
Kahreder her damla,
Gözyaşında.
Kuşlar uçar gider,
O yine bir başına,
Toprağın üstüne uzanmış,
Kök salmak istercesine,
Gün batar,
Akşam olur yine,
Koyulur usulca yola,
Varır evine,
Yalnızlık hapishanesine,
Duvarlar ona,
O duvarlara bakar,
Yine sevdiğini hatırlar,
Çünkü her yan,
O’ndan hatıralarla dolu,
Gözleri ıslanır yeniden,
Akar damlalar çağlayarak,
Kapar gözlerini,
Ağlamamak için.
Bu kez hayali canlanır,
Kalkar öfkeyle ayağa,
Gider aynanın başına,
Yeter,yeter,yeteeeeerrr,
Diye haykırır hıçkırarark,
Sensizliğin bu kadar,
Zor olduğunu,
Benden başka,
Kim bilebilirki,
Diye söylenerek,
Açar ellerini göklere,
Bitsin bu yalnızlık,
Gelsin O’ artık,
Dayanamıyorum,
Diyerek dualar eder.
Ne zaman bitecek,
Bu yalnızlık,
Bir gün elbet,
Bir gün elbet,
O’ gelecek.
Kayıt Tarihi : 24.7.2005 11:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılar..
TÜM YORUMLAR (1)