Eylül vazgeçiştir derler,
İklimi olmayan hüzne meftun yürekler,
Ağaç kabuklarına saklanılmış yaralar ,
Günahsız çırılçıplak bedenlerin
üstüne düşer yapraklar..
Sesinin tınısından kopmuş
rüzgar, suretimi çatlatır ..
Ellerinin çizgileri yüzüme dokunur,
Gecenin sensiz sessiz çığırtkanlığı ,
Kızıl kıyamet, sanırsın ki beynimin
damaryolları mahşer yeri..
Kirpiklerinin damlası
düşer sakallarıma..
Islak gözlerinden sarmalarım
seni ilmek ilmek ..
Yüzünün pervazına taşırım göçleri,
Bir gün anlayacaksın,
Bahardan gelen umut kadar olmasada ,
Hüznün de bu aşka ne çok yakıştığını...
Ayaklarım yalın,Gece benden bihaber,
Sokaklarda kimsesizliklerim ,
Daha demin söndü ağlayan
kentin son ışığı ,
Gökyüzünü yitirmiş kuş kanatlarım
ökselendi sokak kedisinin önünde,
Ölüm ve yaşam arası,
Çaresizlik teslimiyet ortası
Korkunun geceyi esir alması ,
Kendimi tokatladım sana ayılana dek..
Sonra cennetten firar etmiş hurilerin
yüzünü yüzünde denedim.. olmadı !
Yüzün hep bir beden fazlası..
Bütün aşka yazılmış şiirleri
tenine giydiriyorum ,
Yetmiyor omuzların açıkta kalıyor ..
Bir gün anlayacaksın Sen açıkta
ben ise sana daima aşk kalıyorum ,
Dudaklarımı ısırarak
erteliyorum tüm söz dizelerini
Gitmeyecekmiş gibi neyi seversen,
ilk o gidermiş senden,
vakti gelince gideceğini bilsem?
güneşin doğuşu batışı arası severdim,
umrumda olmazdı
geceleri kemik gibi batan yalnızlık..
senden sonra günün hangi saatindeyim?
Bir yanım güzdür vedadır hüzündür,,
Bir yanım yine sendir sevdadır..
Çiğlenmiş yanaklarına yazdığım
şiir kadar derin mezardır,
Kim bilir
belki günün birinde anlayacaksın,
Senden bana kalan emanet,
Kapanmayan gamlı kederli öldüren yaradır
Fırat Yetiş
Kayıt Tarihi : 30.9.2018 18:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!