Bir Gün Şiiri - Cihan Bozoklu

Şimdi yazdıklarımı birgün başkasının ağzından duyacaksın eminim

Sen beni yok sayıyorsun ya

Aslında neler olmuş olabilir hiç tahmin edebiliyor musun

Hep mi aynı otobüs e bineceksin hiç mi aynı otobüsün akbiline basmıyacağız

Hiç mi aynı otobüsün soförü taşımayacak bizi

Sen benden ayrıldım sanıyorsun ya şimdi o oturduğun koltukta senden önce ben oturuyordum

He bide sen binerken o arabaya orta kapıdan inende bendim

Hatta sana çay getiren garson var ya az önce bana da demli bir çay getirmişti

Tabi sen o kafeye girerken saçı sakalına karışmış hali perperişan dilenci sandığın o adam var ya
kim olduğunu tahmin bile edemezsin
Ben değilim o sıradan birisi zaten

Ben ondan da önce çıktım ordan :)

Senin çay parası verdiğin kasiyere ben bahşiş bile verdim hatta

Belki O çayı içtiğin bardak benim bardağım bile olabilir

Garsonla lafladık biraz da severek yapmıyor zaten işini maaşından da memnun değil

Yıkamamıştır o pezevenk şimdi o bardağı evet evet o bardak benim bardağım

Hee tabii o oturduğun sandalyede de yine ben oturuyordum

Gün batarken arkadaşlarınla takıldığın o sahilde ki taşlar var ya

Orda da senden önce ben vardım,

Biraz gözün yüksekte olmasaydı adını görürdün oturduğun o taşta

Onu niye yazdım bunu da bilmiyorum ya neyse konuda bu değil zaten

Konu o çekirdeği aldığın adam

Evet evet o başında mavi beyaz efes eşantiyon şapkalı adamdan bahsediyorum

O adama dikkatlice bakmadın tanımıyorsun ben değilim zaten bakma :)

Çekirdek alırken senide kandırdı dimi taze çiğdem diye yok yok

Ne çiğdemi tazeydi nede suyu soğuk

Soğuk olan tek bişey vardı o da oturduğun taş

Soğuk olan senin yokluğunda oturulan o taş

Şimdi sen de geldin ya ısınmıştır garibim sahi yaa ben yoktum dimi

Evet ben senden biraz daha öndeyim

Çok ta önde değilim ama birazdan kalkıp Yurda dönmek için bineceğin durakta

Navigasyondan bakınca sen ilerde gözüküyorsun ama aldanma ona

O'mu daha iyi bilecek seni ben mi
O'mu daha iyi bilecek beni ben mi?

O otobüse bineceğini biliyorum ya ben dokunabileceğin heryere dokunuyorum

Ve hala benden bişeyler taşıyorsun

Bilmiyorsun ki az önce elin elimin üzerindeydi

Çok küfür ediyorsundur şimdi içinden nerden geldi yine bu lanet kokusu burnuma diye

O sadece sıradan birinden gelen parfüm değildi ki

Hem elimi tutuyorsun hemde şikayetçisin bu durumdan anlamadım gitti

Bide küfür etme bee hiç yakışmazdı ağzına hala da öyle

Senden bir durak önce ineceğim bugün beni görmemen lazım

Senden bir adım daha fazla atmalıyım sana koşmamam lazım

Senden biraz daha uzaklaşmalıyım kokunu duymamam lazım

Bilirsin dayanamam koşar gelirim gelirimde duramam sarılırım boğazına

Boğazından gemiler geçer fırtınalar kopar dudaklarına demirlerim...

Su seviyesi yükselir yüreğinde zaten yüzme de bilmiyorum

Boğulurum gözlerinin dibinde

Birşey değil görsem ayaklarım tutulur kötürüm olurum

Ona da yanmam çok değiştim ben Sıradan biri sanarsın

Vicdanın var ya hani dilenci sanarsın ayakları var yürüyemeyen,

Gözleri var ama görmeyen Belki elin cebine gider

O kafeden aldığın para üstünü atarsın önüme

O para benden oraya oradan sana senden bana gelir

Tek sorun aramıza birinin girmesi değildir aslında

Hatta bundan bi kaç zaman sonra iki kişi girecek aramıza biliyorum

Senin hayatına adam dediğin birisi

Benim hayatıma senden kalanı toplamaya çalışan bir kadın

Belki çok şanssız senin duyduklarını duyamacak kadar

Çünkü sözüm var benim sana

Tabi söz demişken nişan olayı da var nikahla beraber halledelim dedik

Malum durumlar çokta şahane değil hala

Zaman ne çabuk geçiyor dimi

Bundan yıllar önce hayalini kurduğumuz kızı başka bir anne büyütüyor

Ki sana en çok koyacak olanda o kız bu kadına Anne diyor