Bugün de düştük!
Demek ki
Bugünde tutunacağız hayata...
Zat-i alilerimi
Merak buyuran varsa şayet!
Bendeniz
Babadan miras Reci'den emekli
Süheyl oğlu Burhan...
Yaş derseniz!
İnce camlı rakı kadehleriyle
Kemale erme pozisyonlarına
Az kalalarda! ! !
Rivayet o dur ki
Şahsım en çok
Arpacı kumrularını sevmektedir!
Düşündüm de ne çok zaman olmuş
'rakıda balık olmayı'
Dinlemeyeli Sabahat'dan
Her gün
Deryasında yüzsem de meretin
İlle de dinlemeli diyorum ya!
Helal olsun bana....
İzin ver be!
O billur gözlerde yandığım anlara uzanayım az
Yorgun bakışlarımla...
'Bir sisli hazan kesilir ruhum görmesem...'
Çıktı mı konfetilerle sahneye
Nah şuracığımda bir yumruk soluklanırdı
Erir biterdim her kelimesinde şarkının
Dolanırdı düşlerim beline
Kitlenir kalırdı dudaklarım goncalarında
Offfff, off ki offfffffff! ! !
Demek ki
İçecek günler var daha! ...
Dur Artin
Alma tabağı önümden
Daha tükenmedi düşlerim
Az daha sabret be dostum
Az daha...
Şükür be hayat
Bugün de zıkkımlanacağım fütursuzca
Unutmadım be!
Oğlan askere gidecekti de
Kalkıp masadan gidememiştim uğurlamaya
Bir gün postacı çalmıştı nasılsa kapıyı
'Er mektubu görülmüştür' kaşeli
Bir zarf tutuşturmuştu titreyen ellerime
Derinden bir ahhhhh çekerek
İki damla göz yaşı damıttım kederime
'Evvela selam eder ellerinden öperim baba...' demiş
Mektubuna başlarken
Baba! ...
Kim bu!
Mektup kime ki?
Ben miyim baba!
Eşşeğim ben be hem de en hasından...
Ulan hala yüreğimde bir şeyler kalmış be!
En son
Ne zaman tutmuştum ellerinden karımın
En son ne zaman sevmiştim lülelerini!
Ne çok kahrımı çekti
Ne çok bensiz sabahlara ağladı...
Ne zamandı!
Gelmiyor sene bir türlü aklıma...
Çocuğumun anasını
Komşular zor yetiştirmişler hastaneye
İnce hastalık falan derken
Bir öğlen vakti terkeyledi ocağımı! ...
Ne diyem offffff'dan gayri!
Hani nerde kaldı tarator!
Ulan Artin bir sen kaldın
Bir de ben meyhanede...
Otur da iki laf edelim
Kıralım yokluğumuzun belini
Bak neler düştü aklıma!
Hani bir de şarkısı vardı
Pelesenk olmuştu dillere!
Kimdi o devrin Başbakanı
Tamam buldum be!
'Unuttun beni Süleyman...'
Kim derdi ki o Sülo
Şimdilerin demokrasi fedaisi olacak!
Hoş belliydi belli olmasına!
'Yürümekle yollar aşınmaz' diyen de
O değil miydi?
Sonra Karaoğlan vardı
Kasketiyle umut dağıtan
Az şişe devirmedim beklentilerine...
Hani diyorum Artin
Bir paçanga atsan şöyle pastırmanın en Kayserilisinden
Tuttursam bir türkü içten içe yakan
'aman ormancıııııııı....' Desem de
Avazlansam geceye...
Ben hiç gündüz görmedim be Artin
Bir gece Kör Agop bir gece Sarhoşun Yeri derken
Her gece sabahladım da güneş nasıl doğar
Hiç görmedim!
Hiç bilmedim!
Hiç....
'Dertliyim ruhuna hicranımı sardımda yine
İnlerim şimdi uzaklarda solan gül gibiyimmmmm...'
'Üzgünüm Leyla....
Üzgünüm Leylaaaa
Üzgünüm Leylaaaaaaaaaaaaaaaaaa.........
Ahhhh
Ahhhhhhhhhhhh
AHHHH....'
Neydim ben eskilerde be!
Bir Klark çekerdim en kralından
Ayhan Işık bile sokulamazdı yanıma
Küçük, büyük ne kadar hanımefendi varsa
Dökülürdü gönül kucaklarıma
Bir 'gözyaşı' daha ver be Artin
Bir de yerimden kalkacak güç...
Haaa bir de
Bir yer tarif et bana
İçinde huzur olan...
'Yok başka yerin lütfu ne yazdan ne de kıştan
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan....'
Nerden koyduysa bu ismi peder!
Sadık! ! ! Diye...
Uya uya
Bir tek lingo lingo şişelere uydum!
Bir Gözyaşı daha ver be Artin
Bir gözyaşı daha!
Uydum!
Uyudum.....
Not:
Şiirin seslendirilmiş halini dinlemek isterseniz lütfen bu linki tıklayınız.
https://www.youtube.com/watch? v=6VnT0c325s4
Kayıt Tarihi : 1.4.2016 12:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir bir zamanlar Istanbul efendilerinden olan Süheyl oğlu Burhan'ın hayatından kesitler sunmaktadır. Yaşadığı yıllar, toplumsal olaylar, arkadaşlıklar, dostluklar vb. şiirin içeriğini oluşturmuştur. Bir Gözyaşı Daha Artin Şiiri; Üçlü şiirin ilk ayağıdır. Sonrasında Bir Güzyaşı Daha Artin ve Bir Sözyaşı Daha Artin yazılmıştır. Şiir Şadan Cerit tarafından seslendirilmiştir. Kendisine teşekkür ederim.

Kim söylemiş beni
Süheyla'ya vurulmuşum diye
Kim görmüş ama kim elene yi öptüğümü
Yüksek kaldırımda güpe gündüz
Melahat'i almışım da sonra
Alemdar'a gitmişim öyle mi
Onu sonra anlatırım fakat
Kimin bacağını sıkmışım tramvayda
Şiirinizin sunumundaki akıcılıktan belki de. Dikkatli bir gözlemin dizelere izdüşümüydü nefis şarkılarla destekli. Şiirde dilin kullanımı süper. Zaman tünelinde yolculuğa çıkmış hissettim kendimi.Gecenin bu ilerlemiş saatinde şiirin bestelenmiş halini dinleyemedim ne yazık. Borcum olsun. İlk fırsatta dinlemek isterim elbet. Serini devamını okumak dileğimle...
yana ateşlere ,boş masalara neler anlatmadıkki.asıl anlatacaklarımız hep orada kaldı.
ben bi türküyü ,elli defa dinlerim bazan ,sabahtan akşama kadar.
koskoca bi dünya işte.
selam ve sevgiyle.
Özellikle Kurtuluş'da ki Despina'nın yeri gözümde tüttü... Yıllar öncesine götürdü beni, herkesin biri birini tanıdığı duvarlarında şarkıların yankılandığı, insanların biri birine saygı duyduğu, sevgi duyduğu, değer verdiği, değer gördüğü o güzel günleri bire bir yaşattı bana...
O günlerin meyhaneleri de, meyhane kültürüde ayrı bir tat, ayrı bir değerdi...
Bizi o günlere götüren güzel şiire de, şiir yüreğinize de teşekkür ediyorum Işın Bey... Saygımla...
TÜM YORUMLAR (10)