Mevlâna Şems ile, bir gönülde bir
Nesilden nesile, devrandır gönül
Yunus’u dinlede, bir gönüle gir
Sekiz cennet içre, seyrandır gönül
Bir ömür şirk ile gafil durdun da
Eline ne geçti, nefsi kurdun da
Hallaç gibi er ol, gönül yurdunda
Onulmaz dertlere, dermandır gönül
Özünü arabul, Aşkullah ile
Haneni temiz tut, Zikrullah ile
Korkma, kılı kırk yar Fikrullah ile
Her an başka şanda, hayrandır gönül
Gayrıda arama, ey sadık sofi
Anlar isen eğer, ne şirk-i hafi
O anda aşikâr, ol Kenz-i Mahfi
Durr-i yekta gizli, ummandır gönül
Her şey eksik gelir, onda tam olur
Gölgeleri bile, hep haram olur
Akledenler gelir, ona ram olur
Cin, insan, meleğe Sultandır gönül
Yaşlanmaz, yıpranmaz, zamandan beri
Eşyayla anılmaz, mekândan beri
Ölüm ona gelmez, ilk andan beri
Kün emrinden beri, tek andır gönül
Karanlık üstüne, Şems gibi doğar
Firavunu yutar, ilmiyle boğar
Yerlere göklere sığmayan, sığar
Talibi bir ayet, Kur’andır gönül
Kayıt Tarihi : 7.9.2007 22:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Devran: Devir, felek, zaman, dünya Seyran: Gezme, gezinme. Bakıp görme. Hareket etme. Açılma, Ferahlanma Aşkullah: İlahi aşk, kutsal aşk, halis karşılıksız riyasız sevgi Zikrullah: Allah’ı anmak Fikrullah: Salt, duru fikir (tefekkür) Sofi: Mistik arayış içerisinde olan Şirk-i hafi: Gizli şirk Kenz-i mahfi: Gizli hazine Dürr-i yekta: Benzeri olmayan tek inci. Mecaz. 'Hz Muhammed' Ram: Tüm varlığıyla teslim olmak, şeksiz şüphesiz tabi olmak Kün: Ol emri. İlk hitap (yaratılış)
tebrik ve takdirlerimle
TÜM YORUMLAR (67)