Bir gönül kırmadın kul incitmedim
Felek bana yapacağın bumuydu?
Kötülük eyleyip bir kin gütmedim
Felek bana yapacağın bumuydu?
Hep çalıştım çabaladım durmadım.
Tipi boran oldu yine yılmadım
İşimden gücümden geri kalmadım
Felek bana yapacağın bumuydu?
Doyamadım Melike’me Serim’e
Onur, Fatih varır idi elime
Düğün edemedim Funda gülüme
Felek bana yapacağın bumuydu?
Bu nasıl dert imiş bende bilmedim
Hışım gibi geldi nefes alamdım.
Yardım istemeye zaman bulmadım.
Felek bana yapacağın bumuydu?
Elim attım pencereye varmadı
Dışım sıktım dizde derman kalmadı.
Azrail ile pençeleştim olmadı
Felek bana yapacağın bumuydu?
Bir gün sonra cenazemi buldular
Eşime, yavruma haber verdiler
Üzerime kara toprak serdiler
Felek bana yapacağın bumuydu?
Ulu bir çınardım atmış beş yaşım
Metin ol ağlama cefakâr eşim
Topla yavruları doğsun güneşim
Felek bana yapacağın bumuydu?
Soyadım Öztürk, adım da Turan
Mezarım başında okunur Kuran
Ev kapı, bağ bahçe hep oldu viran
Felek bana yapacağın bumuydu?
İbrahim ŞAHİN
1997/İST.
Kayıt Tarihi : 26.3.2013 10:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hem öğretmen, hem avukat hem de çiftçiydi..Sultandağı’na ilk ziraat elmasını o dikmişti..Okuldan gelir elbiselerini çıkarır bahçeye koşardı..Duruşmadan çıkar soluğu bahçede alırdı..Fakir dostuydu.. Darda kalanlar ona başvurur, ondan bilgi alırlardı..Çoğu zamanda fakir olan müvekkilinden para almazdı.. İleriki yaşlarda İstanbul’a yerleşmişlerdi.Yaz kış demeden Sultandağı’na gider kah elmaları sular, kah ilaçlamasını yapardı..İçki içmez sığara kullanmazdı..Tek derdi çocuklarını okutmak onlara iyi bir gelecek hazırlamaktı..Üç kız bir oğlu vardı..En büyük kızı Ülkü ile evlenince onu daha da yakından tanıdım..Çok şeylerde öğrendim..Eşim de çalıştığından yıllarca çocuklarımıza baktılar, Okula götürdüler, okuldan getirdiler..Gözümüz arakamızda kalmazdı..Yine 1997 yılı Mart ayında Sultandağı’na gitmişti..Gece bir ağrı ile uyanmış, doğrulmaya çalışmış elini pencereye uzatmaya çalışmış, ama kalp krizi sonucu yaşama tutunmayı başaramamıştı..Sabah odanın ışığının yandığını fark eden komşuları kapıya geldiklerinde kapının kilitli olduğunu görmüşler..Zili çalmalarına rağmen kapı açılmayınca merdivenle bacadan içeri girmişlerdi..Onu yatak da cansız yatarken bulmuşlardı..O da öz babam gibi ne bir kul incitmişti, ne bir gönül kırmıştı..Kaderin cilvesine bakın ki aynı babam gibi 65 yaşında kalp krizinden aramızdan ayrılmıştı..O güzelim elma bahçesi bakımsızlıktan kurmuş, sonra da elma ağaçları kökünden sökülmüştü Bu gün onun 16. ölüm yıl dönümü..Nur içinde yatsın.. Mekânı cennet olsun…

Metin ol ağlama cefakâr eşim
Topla yavruları doğsun güneşim
Felek bana yapacağın bumuydu?
kutluyorum kaleminize yüreğinize sağlık.. şiir tadında kalın 10 puan..
TÜM YORUMLAR (1)