Bir Gökyüzü Masalı Şiiri - Şaban Mortaş

Şaban Mortaş
11

ŞİİR


24

TAKİPÇİ

Bir Gökyüzü Masalı

Çocuk yüreğim bir hayal kuruyor.
Gökyüzünde yirmi dört saat ,
Sıkıldım yeryüzünden ,
Sıradan günlerden anlardan ,
Düşlerime sarılıp uyuyorum .
Bulutlara sarılmış halde uyanıyorum .
Yumuşacık dost canlısı bir yatak ,
Bel ağrılarına bire bir bulutlar ,
Güneş selamlıyor gülerek ,
"Hoşgeldin " derken ışın atıyor şakayla ,
"Sen alışkınsın ama bu sefer sana özel" ,
Gülüyor güldürüyor hepimizi ,
Tüm gün geziyoruz bulutlarla ,
Hiç yorulmuyor bulutlar usanmıyor .
Annemi babamı gördüm .
Sonra utandım .
İnsanlara tepeden bakma demişti annem ,
Gündüz vardiyası bitiyor .
Güneş aydedeye emanet ediyor beni ,
Bulutlara sarılıp vedalaşıyoruz .
Yıldızlar güleryüzlü sempatik ,
Kutup yıldızı kutupları merak ediyor,
Kuyruklu yıldız huysuz biraz söyleniyor
"Siz lakap takmadan duramaz mısınız"?
" Aşağıda çok seviliyorsunuz diyorum ".
Gülüyorlar pek inanmıyorlar.
Neden diyorum şaşkın şaşkın ,
" ondan mı sürekli ayağımızı kaydırıyorlar " .
Diyor en tıknazı kahkahayla ,
Hepimiz gülüyoruz eğleniyoruz .
Tutamıyorum çenemi :
"Çok güldük kesin bir şey gelecek başımıza ",
Çıkıyor istemsizce dişlerimin arasından ,
Herkes bana tuhaf tuhaf bakarken ,
Bir çığlık bir feryadı figan ,
Bizim tıknaz kayıyor yer yüzüne ,
Herkes şaşkın üzüntülü ,
Yine tutamıyorum çenemi ,
" Son gülen iyi güler " kaçıyor birden ,
Üzüyorum kırıyorum dostları ,
Birdenbire kızıyorlar üzerime ,
Çullanıyorlar hepbirlikte ,
Sarsmaya başlıyorlar öfkeyle ,
Korkuyorum gözlerim kapalı ,
Çaresizce infazımı bekliyorum .
"Atalım aşağı fırlatıp kurtulalım ".
Sesleri kulağımda çınlıyor .
Düşüyorum birdenbire ,
Nöbetçi buluta sıkı sıkı sarılıp ,
Başıma gelecekleri bekledim ,
Korkudan bayılmışım .
"Hadi kalk " sesiyle uyandım .
Anneciğim karşımda :
"Oğlum salonda uyumuşsun yine ",
Ferahladım birden ,
Televizyon açık kalmış ,
Ekranda yıldızlar sinirli sinirli bakıyor.
Korkudan odama kaçıyorum .
Bu masal da burda bitiyor.
Gökten elma değil ben düştüm.

Şaban Mortaş
Kayıt Tarihi : 8.7.2017 13:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Absürd bir şiir denemesi.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Aşk Olsun
    Aşk Olsun

    şakacı diyelim bence absürdden ziyade.

    Cevap Yaz
  • Nurten Işılak
    Nurten Işılak

    Ne güzeldi göğün yüzünde gezinti, içtenlikle kutluyorum kaleminizi...

    Cevap Yaz
  • İlyas Ateş
    İlyas Ateş

    tebrikler güzel bir şiir olmuş gönlüne kalemine sağlık

    sayın şaban bey saygı ve selamlarımı gönderiyorum

    Cevap Yaz
  • Gül Başpınar
    Gül Başpınar

    Birbirini seven iki varlık, iki yürek el ele,
    O büyük hayallerini inşa etmişlerdir gökyüzüne.
    Boyamışlar tüm odalarını aşk diye diye maviye...


    Biri Kerem olmuş, öteki Aslı!
    Biri Ferhat olmuş, öteki Şirin!
    Biri Şamil olmuş, öteki Janset!


    Adem'le Havva'dan kalanları toplamışlar bir bir,
    Anlık değil, ölesiyeymiş göklere ettikleri yeminleri...


    Mutluymuşlar da yan yanayken ikisi...


    Gel zaman, git zaman,
    Yılların ayak sesleri duyulmuş sonra,
    Peşinden de acı acı kapıyı çalan biri!


    Meğer düşmüş peşlerine beşin laneti,
    En kara haber de dilinin ucunda!


    Ve demiş ki;

    Bitti bu masal!
    Artık sizden olmaz hiçbir şey!
    Düşmüşken lanetim üstünüze,
    Güneş söndü, ay öldü sizin için...
    Benden sonraki yılların gölgesini,
    Ve bir daha asla;
    Yan yana düşürmeyeceğim gölgelerinizi...


    Bir de bakmışlar ki,
    Tam karşıda gözlerinin önünde,
    Bir ev yanıyormuş ki sormayın!
    Dumanının acısından, gözlerinden önce yanmış yürekleri...


    Yanmışlar onlarda rüyaları gibi!
    Gözlerinin önünde alevler yutuvermiş gelecek hayallerini!


    Öteki, yalvarmış,
    "söndür bu yangını, bak içim yanıyor! "
    Biri, sonsuzluk kadar suskunmuş, mühür vurulmuş sanki diline,
    Kıpırdayamamış bir süre, sonra haykırmış ötekine,
    "Yapamam! Bu yangını ben söndüremem, söndüremem! diye...


    Biri... melek olmuş kanatsız,
    Aşka bulanıp, yürürken nura!


    Öteki... karanlıklara hapsolmuş,
    Hatta onu...
    Biri gibi, kendisi de unutmuş...


    Ara sıra görenler olmuş öteki'ni,
    Hala yaşıyormuş düşe kalka yüreğindeki o melekle...


    Masal bu ya;
    Biri'nin bıraktığı emanetlere sarılıp yaşıyormuş öteki.
    Hala o biri'nin yarım bıraktığı,
    Evler inşa ediyormuş yer yüzünde.
    Hayallerini bile geçecek kadar yüksek,
    Gökdelenler yükseltiyormuş,
    Canını alan toprağın bağrından
    Gökyüzüne uzanan...


    İçini bir melek, o melekle süslemek için sonunda...


    Sonra da,
    Çaresizce kapatıyormuş o evlerin kapılarını,
    Satıyormuş hatta,
    Rüyalarını milyarlara bir anahtarın ucunda...


    Dilinde biri'nden kalan o dua ile
    Titreyen elleriyle uzatıyormuş anahtarları hep,
    Her seferinde başka başka ve,
    Hiç tanımadığı o insanların gözlerindeki mutluluğa...


    "Dilerim bu anahtar kapınızı mutluluğa açar,
    İçinde hep mutlu çocuklar oynar..."


    Çok şey değişmiş öteki'nin hayatında,
    Paçavraya dönmüş dünya gözlerinin önünde...


    Paçavraya çevirmişler bedenini,
    Nasıl dayandığını o bile anlamamış artık dursun istediği kalbiyle...


    Ama hep diyormuş ki;
    Tüm sorunlara ve sorulara rağmen,
    Başımızda dönüp duran bu lanete rağmen,
    Bir anda yitip giden hayallerimize rağmen,
    Ve şimdilerde yan yana olamamıza rağmen,
    Hatta, uzun zamandır bizsiz çok şey olmasına rağmen...


    Ben, biri'ni öyle çok seviyorum ki!
    Tüm rağmenlere rağmen!

    Cevap Yaz
  • Gül Başpınar
    Gül Başpınar

    Sevgili genç kardeşime, değerli öğretmenime, kıymetli "toprağıma, hemşerime" bir masal da ben anlatmak isterim...

    Dilin, sözün pak... Kalemin kavi, yolun da, bahtın da açık ola...

    Nicelerine inşaAllah...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (15)

Şaban Mortaş