Vuslat kapısını ayrık görünce,
Turnalar selamsız indi diyorlar.
Mühürlü nameyi yanık verince,
Bülbülün payını yendi diyorlar.
Sazlı gölde düşlediğin yaşamla,
Duygular içlenip kanarsa gamla,
Çığ gibi koparak düşerse damla,
Kirpikler gözlerin bendi diyorlar.
Hazan bağlarına inerken duman,
Ne telli saz çare ne yaylı keman,
Tezgâhta görünen şu eski roman,
Ne zaman kıymete bindi diyorlar.
Sevdasını yorgan yapıp yarına,
Demlenmiş acıyı basıp bağrına,
Yıldıza eş bir gökçenin uğruna,
Deli kurda kıyan kendi diyorlar.
Ey Vuslatî yine beni sen anla,
Kar yaramı belediğin yaranla,
Boran olup yüreğime vuranla,
Seher yeli niye dindi diyorlar.
Kayıt Tarihi : 31.12.2015 14:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!