sen gittin,
farkı kalmadı içimde olanlarla içimde ölenlerin
bir düşe yatmışlığın uyuşukluğu kadar sabahlarım
kavisli güneş sisteminde yaşanıyor oysa her şey
bir ayrılığın ölümü mesela
sözcükleri ayıran birkaç virgül örneğin
sen gittin,
gökyüzünün aydınlığına olta atar yalnızlığım
bizden kaçırılmış bir mutluluğun edilgen haliyim artık
dünden gelen yüklü kavgalarım var
kalabalık içinde üryan bırakılmış baş harflerimiz
adına kodlanmış, tevil edilmiş
sırlanmış…
adın asılı kalmış yaz yağmurlarında
sen gittin,
yapraksız bir ağaç gibi çırılçıplak
okyanusa gömülen gemi kadar çaresizim
aşka yazılmış sarhoş şarkılara meze
bir bıçağın izi kadar değersizim
sen gittin,
vakitli vakitsiz
artık kar yağmıyor Erzurum’a
İstanbul bana küs
ardına düşen bakışlarım sırtıma yük
hükmüm kalmamış
ne bir oğula
ya da bir kıza
idama mahkum doğmamış kadınlar gibi çaresiz
her bir hücrem
her bir değişim
ipte asılı duran gövdeme dokunuşun
bilirsin ya sen benim gökyüzüme düşen Samanyolu’msun
bilirsin ya sen benim yeryüzüme vuran ay ışığımsın
bir ad
bir adak
bir adanmışlık kadar sadık her şey
bilirsin ya sen benim en büyük çaresizliğimsin…
Ahmet Çiçek
Kayıt Tarihi : 23.4.2020 15:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Çiçek](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/04/23/bir-gidise-son-bakis.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!