BİR GEZİ HİKAYESİ / Anlayana Sivri

Galip Sinecikli
127

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

BİR GEZİ HİKAYESİ / Anlayana Sivri

BİR GEZİ HİKAYESİ

Bir Mayıs sabahı Ankara Otogarı yine hareketli ve kıpır kıpır bir şekilde karşıladı beni, uzun bir otobüs yolculuğu sonrası, yine Ankara’ya gelmiştim. Devlet görevlisi olduğum için sık sık zaten bu şehre geliyordum ama bu gelişim daha farklıydı, çünkü özel olarak kendime ayıracak zamanım vardı en azından ve ben bu zamanı dostlarla geçirmeyi planlıyordum. Önce telefon trafiği oldu çünkü dostlar gündüz çalışıyorlardı, bende bu arada kendi işlerimi hallettim, akşam üzeri sevgili Hünkar DAĞLI abim ile buluştuk, bir müddet sohbet edip farklı dostlarla tanıştırdı beni, bu arada aradık Ümüt GÜNGÖR abimde geldi yanımıza, hepside çok güzel insanlardı, sıcakkanlıydılar, hiç yabancılık çekmedim aralarında. Daha sonra
Hünkar abi ile konuşmamız.
- “Hadi bir Cafe’ye gidelim oturalım Fahrettin ile Fatih’te gelirler” dedi.
- Pekala abi sen nasıl istersen, zaten bende Fatih kardeşimi özledim, birde Fahrettin ile tanışırız inşallah.
- Siz Fahrettin ile tanışmıyor musunuz?
- Abi gıyabında ve şiirlerden tanışıyoruz ama daha yüzyüze görüştüğümüzü hatırlamıyorum.
- İyi olur o zaman tanışmış olursunuz.
Sohbet devam ederken Kızılay’da bir Cafe önüne geliyoruz,

H. D.: Oturalım mı kardaş,
G. S.: Oturalım abi, hem bir şeyler içelim, çaysızlıktan benim kafa bulandı arayalım Fatih ile Fahrettin’i buraya gelsinler.
H.D.: Tamam kardaş,

Arıyoruz Fahrettin ile Fatih kardeşlerimizi ve onlarda geliyorlar ve sohbet başlıyor hoş beş muhabbetinden sonra, Osmanlı toprakları, nerelerde neler var, ülkenin hangi bölgelerinde ne tarih bekliyor bizleri derken,

H. D.: Ben en çok Bursa’yı ve Edirne’yi merak etmişimdir hep, hiç görmedim iki şehride ama okuduğum ve anlatılanlardan bildiğim kadarıyla mükemmel bir tarihi güzellikleri varmış,
G. S.: Abi buyrun gelin o zaman, ben sizi misafir ederim, gezdiririm, elimden geldiğince orada rehberlik etmeye çalışırım,
F. T.: Abi biz gelmeyelim mi?
G. S.: Yahu ben ne diyorum, “BUYRUN GELİN” bu ne demek hepiniz davetlisiniz demek, hepiniz buyrun.
F. K.: Abi biz gelirsek öyle üçümüz gelmeyiz, biraz yüzsüzüzdür, gurup geliriz,

Gülüşmeler,

H. D.: Bak bu olabilir Galip, gurup olarak bir konuşalım, bakarsın topluca bir gezi imkanı bulabiliriz, o zaman gerçektende güzel olur, hem birbirini tanımayan ama gıyabında tanıştığımız dostlarımızla birlikte olup kaynaşma imkanımız olur.
G. S.: Bu fikir kafama yattı abi, neden olmasın? Hem de çok güzel olur bence, ben Edirne de birkaç kişi tanırım zaten, onlarda bize yardımcı olurlar, elimden geldiğince bu gezinin hayırlı bir şekilde geçmesi için yardımcı olmaya çalışırım.

diyerek, Gezi için ilk konuşmalar gerçekleşti ve Gurup içerisinde konuşulup karar alınma safhasına geçilmek üzere konu gündeme alındı.

Not: Anlayana Sivri Gurubu yönetim olarak yapılabilecek şeylerin bir listesini hazırlayıp, kendi arasında yaptığı toplantılarda bunu dile getirir ve uygun bulunduğu takdirde uygulamaya geçirir. Yani ciddi bir yönetim anlayışı vardır.

Aradan 10 gün gibi bir süre geçti ki telefonum çalmaya başladı heyecanlı bir şekilde, açtım karşımda Hünkar Abi,

- Galip kardeş, biz gurup olarak Edirne’ye gezi kararı aldık, sen şimdi orada neler yapabilirsin? Yatacak yer ve yemek işlerini halledebilirmisin?

- Abi ben Edirne’ de Resmi Kurumların Misafirhane ve Restaurantları ile görüşürüm, inşallah yer vardır ve ayarlarız, abi ben sana haber veririm ama bana tarih bildirin lütfen bende ona göre bir tarih vereyim kendilerine rezervasyon olayını bitirelim.

- Ben sana bildireceğim kardeş kesin tarih konusunda, ve kişi sayıları hakkında geniş bir bilgi vereceğim. Haydi Allaha Emanet ol.

- Eyvallah Abi. Bilmukabele eyvallah.

diyerek aramızda ilk konuşma gerçekleşti Edirne ayağı ile ilgili.

Sonra Gurupta bir yazı asıldı ve bu gezinin Antoloji Şairlerinin tümüne davet gönderme olarak daha da genişletilmesine karar verildi, diğer guruplarda da ilan yayınlandı ve müracaatlar başladığı haberi bana ulaştı, içimin coşkusunu size tarif etmem mümkün değil ilk müracaatlar gerçekleştiği zaman, iyice inanmaya başladım bende bu gezinin havasına o günlerden girdim, ama içimde bir burukluk yok değildi hani, Arkadaşlar Ankara’dan yola çıkacaklar, Piknik yapacaklar, İstanbul’da bir organizasyona katılacaklar ve en son buraya gelecekler ve ben sadece son safhada yer alacağım, bu biraz içimi burktu, keşke Ankara’dan itibaren yanlarında yer alabilsem de bütün güzelliklerin hepsini yaşayabilsem diye düşünmeye başladım ama olsun, nihayetinde gelecekler, sonunda birlikte olacaktık ya, o bile teselli oldu sonra burukluğuma.

Edirne kısmında hiç zorluk çekmedim asıl zorluk yola çıkıp ta gelecek olan arkadaşlarımın, dostlarımındı asıl eziyeti ve zahmeti onlar çekecekler di. Ben sadece yatacak yer ve yemek işini halledecektim, oda kolay oldu zaten, Edirne’de bir iki tanıdığım sayesinde halloldu kolayca zaten kendim Trakya Üniversitesi mensubuydum yatacak yer konusunu hallettim hemen, geriye yemek konusu kalmıştı ve gidip Onuda mütevazi bir mönü ile anlaşarak restaurant işini de hallettim ve gelecek olan arkadaşları beklemeye başladım ama içim içime sığmıyordu acaba bir eksiğim var mı diye kendi kendime defalarca sordum, tamam olduğuna kanaat getirdim kendimce.

Derken o mutlu gün geldi, Ankara’dan yola çıktı kafile ve çıkışta biz yola çıkıyoruz dedi Hünkar Abi. İstanbul buluşmaları, Kocaman Çekmece organizasyonu derken, Edirne…

Sevgi Yavuz hanım ile birlikte buluşup Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Güllapoğlu Yerleşkesi olarak belirlenen konaklama yerine gittik, son kez yatacak yerleri bir kontrol edip, teyit ettikten sonra gelen kafile ile girişte buluştuk. Ondan sonrası zaten hepinizin malumu…

Gezinin Hikayesi böyle başladı işte, bu fikrin çıkış noktası sadece bir sohbet ve espri olarak başlayıp hafta sonu yaşanan (bence) çok güzel bir buluşma ve gezi olarak neticelendi. Eğer bir eksiğimiz, kusurumuz olduysa lütfen affola bunu benim eksikliğim olarak kabul edin lütfen, heyecan ve telaştan gelen bir eksiklik olmuş olabilir, bunu için özür dilerim.


Geziye katılanlar ve Şahsi Görüşlerim Teşekkürlerim…

Hünkar DAĞLI:

Ankara’da sohbetten başlayarak, gezinin gerçekleştirilmesi için her türlü fedakarlığı yaparak ki son günlerde sağlığı ile ilgili bir problem yaşadığı halde her türlü riski göze alarak Edirne gezisine katılıp, organizasyonun gerçekleşmesini sağlamıştır. Sonsuz teşekkürler…

Fatih TAŞKIN:

Ankara ayağında büyük bir özveri göstererek, zamanının büyük kısmını bu iş için ayırıp, ulaşım hizmetlerinin gerçekleşmesini sağlamıştır. Sonsuz teşekkürler…

Fahrettin KÖSEOĞLU:

Fatih TAŞKIN ile birlikte ortak hareket ederek, diğer işlerin yürümesini sağlamış ve Ankara’dan itibaren tüm ekip ihtiyaçları için koşuşturmuştur. Sonsuz teşekkürler.

Ahmet KURT:

Gezi esnasında tanıştım, bir abi, bir baba olarak gördüm, sevdim, Yüreği ve kaleminin güzelliğini şahsıma imzalayarak vermiş olduğu kitabını okurken bir kez daha şahit oldum, iyi ki aramızdaydınız. Sonsuz teşekkürler...

Hülya KURT:

Sayın Ahmet KURT hocamızın kıymetli kızı, kızımız, kardeşimiz, sazı ve sesi ile varlığı ile bizleri onurlandırdı, iyi ki aramızdaydı, hoş geldin kardeşim. Sonsuz teşekkürler…

Ekrem ŞAMA:

Onu anlatmaya ne kalemim yeter nede burası, Engin tarih bilgisi ile bir Edirne’ li olarak beni utandırdı, fakat kendisinden çok şeyler öğrendim, Kitabını İmzalayıp hediye edince, Çanakkale Ruhuna sahip olan, yaşayan, yaşatmaya çalışan biri olarak kendisinin kitabından çok şey öğreneceğimi anladım, başucumda kitabınız hocam, her gece okuyan biri olarak şimdi artık kitabınızı bitirmek için değil, yudum yudum bir kez daha Çanakkale Ruhunu bir kez daha içmek için okuyacağım. İyiki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Ömer EKİNCİ:

Gönlü, yüreği ve kalemi güzel bir milli ruha sahip olan sevgili hocam, sizi tanımak bana ayrı bir mutluluk verdi, çeşitli sitelerde şiirler vasıtası ile görüşüyorduk ama gıyabında olan bu tanışmayı aslına zuhur ettirdiğiniz için saygılar sunuyorum. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Ümüt GÜNGÖR:

Serdengeçti olarak tanırız kendisini, çok evvelden daha sohbet ve tanışıklığımız vardı, temiz yüreği ile aramızdaydı, serdengeçti edası ve mütevaziliği içindeki yapısıyla gönlümüzde taht kurmuştu, o tahtı bir kez daha pekiştirdi. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Durmuş Ali DAĞLI:

Hünkar DAĞLI ağabeyimizin sevgili kardeşi, kendisiyle tanışma imkanımız oldu bu gezi vasıtası ile, kendisi inşallah bizlerin arasında olmaktan zevk almıştır, zira biz büyük keyif aldık ve mutlu olduk. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…


Nuray ALPER:

Sevgili Kardeşim, seni anlatmak için ne yazılır bilmiyorum ama ben bir şeyler yazmaya çalışacağım, Antoloji sitesinde şiirlerini çok severek okuduğum ve daha önceleri şiirler vasıtası ile görüştüğüm kardeşimi Bir toplantı esnasında yüzyüze görüşme ve tanışma imkanımız olmuştu, çok hanımefendi biri olarak tanıdım onu ve aynı çizgide gördüm. Kalemi gibi yüreğide güzel kardeşim bu gezide ne kadar hassas bir ruh haline sahip olduğuna şahit oldum, onu iyice anladım. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Emre ALPER:

Sevgili Kardeşim Nuray ALPER’ in kıymetli eşi, hiç tanışmazdık ama iyi ki tanıştık, ağıbaşlı, efendi, tavırları ile gönlümüzde taht sahibi oldu. Mükemmel bir çift oldukları gerçeğini bizlere yaşattılar. İnşallah bundan sonra görüşme imkanımız olacaktır kendisiyle. Seni tanımaktan şeref ve onur duydum. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Arzu ALTINÇİÇEK:

İsmi ile bütünleşen bir karaktermiş, zaten kaleminden belli değil mi? Kendisi ile uzun zamandır sadece şiirlerden tanışırdık, yorum yazar bazende (son zamanlarda artan bir trafik) yazışırdık, onu tanımak bana tekrar tekrar gurur verdi onur verdi, Altın gibi bir kalbi, Çiçek gibi bir kişiliği var. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Arzu ALTINÇİÇEK’ in Annesi (Annemiz) :

Gezi esnasında belki fazla gezme imkanı bulamadı ama, aramızda olmakla bizleri onurlandırdı, rahatsızlığına rağmen aranızdaydı, mübarek ellerinizden öperim. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Nurten ALTINOK:

Sevgili Ablam, gerek şiirlerden gerekse Ankara’da tanışmamızdan sonra kendisini çok severdim, (birde Rumeli kökenli ya) o yüzden Ablam, Annem olarak görürdüm kendisini, tatlı dili ve güler yüzü ve tavırları ile bizi onurlandırdı. Kitabı başucu kitaplarındandır, mübarek ellerinden öperim. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Sabiha RANA:

Sabiha Ablamız, güleçliği, tatlı dili, yüreğimizden öpmesi için gönderdiği melekleri ile geldi, kendisi bu defa melekleri ile yüreklerimizden öptü, sıcacıktı, varlığı ile bize hayat verdi, inşallah daha sonralarda tekrar görüşeceğiz, bir ablam daha var artık, Onuda melekler herdaim yüreğinden öpsünler. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Levent SARAL:

Şiirleri ile tanıştık, sevdik kendisini, benimsedik ve bir baktık ki Edirne’de karşımızda mutlu olduk, bizi mutlu etti, Allah (c.c) mutluluktan ayırmasın inşallah o güzel yüreğini. Gerçi yemekleri sevmedi galiba fazla yemedi ama olsun, aramızda olması, tatlı dili ve güzel yüreğine sağlık İstanbul’da bir dost daha var artık. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Sadi YILMAZ:

Sevgili Sadi ağabeyimi, Edirne ile ilgili gurup içerisinde yayınladığı açıklayıcı bilgi sonrası tanıdım, geziye geleceğini öğrenince çok mutlu oldum, bir dost, bir abi kazandım, daima bu dostluk ve kardeşlik pekişecek çünkü ortak dostlarımız var Edirne’de. Abi unutursan beni onlara söylerim
bak.  . İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Neşer SELMAN:

Neşer Abi ile uzun zamandır taaaaaa geçen yıl Işık Evi toplantısından beri tanışırız, orada tanışma fırsatımız olmuştu ve dostluğumuz hiç kesilmedi, aramızda iletişim devam etti, son görüşmemiz Pera Palas’ ta olmuştu fakat sürekli mesajlaşıyorduk, Abi seninde kitabın başucumda gezinin ikinci etabında da olsa bizlere katılarak yalnız bırakmadınız sağ olun, sevgili oğulları ile birlikte güzel saatler paylaştığımıza inanıyorum. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Gamze SELMAN:

Sevgili Neşer ağabeyimin kıymetli eşi, Hemşehrim, Toprağım, babasının Edirne’li olması nedeniyle Işık Evi toplantısı esnasında kendisi ile tanışıp sohbet etme imkanı bulmuştuk ve daha sonra Pera Palas toplantısında görüşmüştük, tatlı dili ile aramıza geldi onurlandık. İyi ki geldiniz ve şereflendirdiniz. Sonsuz teşekkürler…

Kıymetli Şoför kardeşlerimiz:

Ankara’dan başlayarak, mükemmel bir ulaşım sağlayarak, hiçbir sorun yaşamadan ve yaşatmadan ulaşımı sağladıkları için kendilerine ayrıca teşekkürü bir borç biliyorum.

GELEMEYEN AMA YÜREKLERİ İLE BURADA OLANLAR:

Şule AYDEMİR:

Gezi için geleceğini bana söyleyen fakat daha sonra babasının Hastanede beyninde bir sorun ve ciğerlerinin su toplaması nedeniyle refakatçi olarak kalması gerektiğinden dolayı aramızda olamadı ama biliyorum ki kalbi bizimleydi ve selamlarını sevgili Arzu ALTINÇİÇEK ile gönderdi, Sevgili Şule AYDEMİR selamların ve yüreğin için sana’da teşekkürler…

Miyase ÇAVUŞOĞLU:

Kendisi burada olsaydı eğer aramızda olacağına kesinlikle eminim ama Sabiha Ablam selamlarını getirdi, Yüreği bizlerleydi. Yüreğini yolladığın için sana da sonsuz teşekkürler…

SONUÇ:

Bu gezinin Edirne ayağını oluşturan kısımda, sizlerle birlikte olmak bana büyük kıvanç verdi, hepinizi ayrı ayrı en derin, sevgi, saygı ve muhabbetlerimle selamlarken, ayrılık anında gözyaşlarımın akmasına engel olmak için çok çalıştım, bir şeyler boğazıma takıldı, çenelerim titredi, ama sonrasını bana sormayın… Sanki bir candınız hepiniz ve canımdan söküldünüz siz giderken. Her birinize binlerce teşekkürler. İyi ki varsınız ve iyi ki geldiniz. Sizleri çok ama çok seviyorum. Tekrar yolunuz buralar düşerse eğer, bilin ki burada bir kardeşiniz, dostunuz, arkadaşınız ve ağabeyiniz var, kapıyı çalmanıza gerek yok, anahtarları size verdim, içeriye girmeniz için anahtarı çevirmeniz yetecek…

SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM…

Galip Sinecikli
Kayıt Tarihi : 14.6.2005 14:12:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Miyase Ekekon
    Miyase Ekekon

    Sevgili Galip kardeşim sana ne diyeyim ben şimdi? :) beni eskilere götürdün ve ağlattın emi...O kadar güzel anlatmışsın ki, o gezide beraber olamadığım için hala hayıflanıyorum.Ama Bursa-Domaniç gezimizde telafi ettim az çok...Ne olursa olsun, neler yaşanırsa yaşansın; yiğidin hakkını yememek lazım, ben tüm dostlarımı ve yaşadığım gezi anılarımı sevgiyle anıyorum.
    Bu ortamda sonradan yaşanılan kırgınlıkları hoş karşılıyor ve herkesten helallik istiyorum.Benden yana helal olsun.
    Sevgiyle kal kardeşim.

    Cevap Yaz
  • Fatih Taşkın
    Fatih Taşkın

    bizimle farkı farkedersiniz...............


    canım abim seni çok seviyoruz...seninle aynı kulvarda koşmak bize güç veriyor..
    Rabbim yar ve yardımcın olsun.

    Cevap Yaz
  • Yurdagul Kurnaz
    Yurdagul Kurnaz

    Bu yaziyla bu guzellikleri bizlere sergilediginiz icin ben tesekkur ediyorum.....yureginize gonlunuze saglik
    Saygilarimla

    Cevap Yaz
  • Fahrettin Köseoğlu
    Fahrettin Köseoğlu

    galip sinecikliyi tanımayanlar için söylüyorum... adam sürekli gülüyor gülmediği zamnalarda ise kahkaha atıyor böyle bir tip yani...yanında olupta keyif almamak hayatın tadını çıkarmamak mümkün değil...o olmasaydı bizim edirne de gezi yapmamız çooook zor olurdu bütün dostlarımın huzurunda kendisinin tekrardan ellerinden öpüyorum

    canım abim

    Cevap Yaz
  • Ahmet Faruk Türkyilmaz
    Ahmet Faruk Türkyilmaz

    başarılı ve anlamlı bir gezide bütün emeği geçenlere teşekkürler ve tebrikler...

    sevgiler kardeş

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (12)

Galip Sinecikli