Bir Gezi böyle başladı Şiiri - Ümüt Güngör

Ümüt Güngör
1026

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Bir Gezi böyle başladı

Bir Gezi Böyle Başladı (Bursa-Domaniç)


Tarih: 06.08.2005-08-09
Yer: Kocatepe Camii Yanı / Ankara
Saat: 07.45

Bir otobüs öylesine park etmiş etrafında birkaç insan geziniyor, hafif telaşlı, biraz heyecanlı ama uyku mahmurluğu yok gözlerinde, her geleni ayrı bir sevinç ile, neşe ile karşılayıp kucaklaşıyorlar, her gelen ayrı bir heyecanlı, bazıları birbirini önceden tanıyor belli fakat tanışmayanlar aynı samimiyet ve dostlukla kucaklaşıp sarılışıyorlar.
Vakit geliyor herkes otobüse biniyor, hafif hafif hareket ediyor otobüs, nazlı bir gelin gibi süzülüyor gidecekleri istikamete doğru ve tatlı bir sohbet başlıyor o şirin otobüste. Kaptan yolların kurdu belli, direksiyona hakimiyetiyle hissettiriyor kendini, manevralar ustaca,
- “Emin ellerdeyiz” diye geçiriyorum içimden. Herkes tanışma ve kaynaşma faslını
hallediyor kısa sürede ve gezinin gerçek anlamda amacına uygun bir fasıl başlıyor şiir ve şarkılar ile açılıyor perde.

Gezi ile ilgili ilk konuşmayı kırlaşmış saçları, mert yüreği, yüzünün gülümsemesinde bile bir vakur hava bulunan, hem kafile, hem de gurup kurucusu olan Başkan Hünkar DAĞLI alıyor eline mikrofonu, açılış konuşmasını yaptıktan sonra sırası ile herkes bir şeyler söylemeye başlıyor ve ben bu tatlı telaş içinde ne kadar isabetli bir karar verdiğimi, böylesi Nadide insanlar içinde bulunmanın her kula nasip olmayacağını düşünerek, Allaha Şükrediyorum ve bu havanın asla bozulmaması için dua ediyorum kendi kendime.

Otobüsün en ön koltuğundan başlayarak sizlere tanıtmama izin verin lütfen bu Nadide ve Seçkin insanları...

Koltuk No 1:
Bekir GEDİKOĞLU: Harika bir kişilik olarak tanıdım kendisini, sanal alemde şiirlerini okuduğum ama Reel olarak tanıma fırsatı bulamamıştım bahse konu tarihe ve geziye kadar, katılacağını öğrendiğim zaman çok mutlu olmuştum ve bu mutluluğum Yalancı bir mutluluk değilmiş; Engin tarih bilgisi, Kültürü, Vizyonu ve tatlı dili ile gönlümde şiirleri kadar yer etti. Sevgili Hocam; Sizi tanıma onuru ve gururu bana yetti, Teşekkürler...

Koltuk No 2:
Turhan TOY: İşte size Antoloji. Com sitesinin sevgili Turhan Emmisi, Malatya dan aramıza katıldı, tatlı dili, şiirleri, hoş görüsü, insancıl yapısı ve karakterli duruşu gülen yüzü hiç solmasın. Emmi iyi ki geldin ve aramızdaydın. Mutluyum seni tanıdığım için, onurluyum. Teşekkürler...

Koltuk No 3:
Ahmet Faruk TÜRKYILMAZ: Zaten yapısını, duruşunu, çizgisini, insanlığını bilmeyen yoktur eğer varsa da öğrenmek için biraz kendisi ile iletişim kurmayı denesinler diye öneririm ve ben kendisini uzun zamandan beri tanırdım, iyi ki tanımışım ve iyi ki bu gezide beraber olmuşsuz. Katılımın ve desteğin için teşekkürler...

Koltuk No 4:
İsmet Bora BİNATLI: Şiir dünyasının İsmet abisi, gerek kişiliği, gerek duruşu, gerek babacan tavırları ile gezimizde renkli bir yapı ve, fikir ve görüşleri ile yol gösterici ve aydınlatıcı oldu. Biz Edebiyatın ilk basamaklarında olanlara çok güzel dersler verdi ve ben kendi adıma kendisinden feyz aldım, iyi ki geldiniz ve derin bilgilerinizden bizlere birer yudum tattırdınız. Katılımınız için Teşekkürler Hocam...

Koltuk No 5:
Nuray ALPER: Edirne gezisinde beraberdik zaten, onu anlatmaya gerek yok, hanımefendiliği, sakin duruşu, mütevazi yapısı, dikkatimi çeken bir özelliği de (Edirne gezisinde de aynı gözlemi yapmıştım) tarihi ve kültürü eşsiz yerlerde kendini kaptırıp gözleri buğulanıyor ağlamak üzere oluyor, maneviyatının ne kadar yoğun olduğunu buradan anladım. İyi ki yine katıldın kardeşim, sonsuz Teşekkürler...

Koltuk No 6:
Emre ALPER: Nuray ALPER kardeşimizin eşi ve gerçektende çok asil bir beyefendi yapısı, çizgisi, yapısı, karakteri ile tam bir akademisyen olduğunu belli ediyor, Edirne gezisinde tanıştık ve bu gezi ile kaynaştık. Şiire zaman ayıramasa bile aramızda olup, Kültürel bir gezide bizleri desteklemesi ayrı bir güzellikti. Katılımız için sonsuz teşekkürler...

Koltuk No 7:
Ahmet KURT: Ahmet abimiz her zaman sessiz, sakin ve gözlemci tarafıyla yanımızdaydı, her mekanı, her ortamı en ince detaylarına kadar gözlemlediğine şahit oldum, onu anlatmaya zaten kelime dağarcığım müsait değil, çünkü o kelimelere sığmayacak kadar geniş bir yapıya sahip her ne kadar suskun ve sessiz olsa da birikimi ve bilgisi ile bana bir çok şey öğretti. Teşekkürler Ahmet hocam...

Koltuk No 8:
Asım YAPICI: Kendisi ile bu gezi vesilesi ile tanıştık ve yapısını daha iyi öğrendik, iyi ki katılıp bizlerin arasında olmuş. Hele okuduğu şiirler bir harikaydı en çok Antalya Türküsü olarak okuduğu şiir belleğimde yer etti, ne kadar güzel di, dili tatlı, gönlü geniş, kendi Akademisyen, e daha ne olsun değil mi ama. Katılımınız için Teşekkürler Asım Hocam...

Koltuk No 9:
Ulviye SAVTUR: Siz ne güzel insansınız Ulviye Hanım, sizi tanımak beni ne kadar mesut ve bahtiyar etti bilemezsiniz, aramızda olmanız ayrı bir gurur ve onurdu benim için, Sizi hiç unutmayacağım hele okuduğunuz şiirler ve şiire hakim oluşunuz çok güzeldi, tıpkı yüreğiniz gibi. Katılımınız için sonsuz Teşekkürler.

Koltuk No 10:
Ramazan KARİMİŞ: Sevgili Kardeşim, genç kalem, dürüst kişilik, mert duruş, şiirin geleceğinde söz sahibi olacak gençlerden biri. Sakin yapısı, duruşu, sessizliği ama gözlemciliği, fotoğraf makinası ile ilginç enstanteneler araması dikkatimi çekti. Gelecekte bu ismi çok duyacağız arkadaşlar, not alın. Seni tanımak çok güzeldi Katılımın için Teşekkürler Kardeşim...

Koltuk No 11:
Fatih TAŞKIN: Siyah bereli kardeşim, TRT teklif yaparsa kabul etme sakın çünkü senin çekimlerin bir belgesel olacak nitelikte, özel kanalları düşün. Gezinin Bursa ayağına kadar ekürim olarak görev yaptı, Sivrihisar da kahvaltı hazırlıklarında bana yardım etti, neşe kaynağıydı, söylediği şarkılar hala kulaklarımda hele hele en çok Kazancı Bedi ye ait olan Zalımın Kızı türküsünde birlikte düet yapmamız hiç unutulmaz. Sen ve kameran iyi ki aramızdaydınız, sonsuz Teşekkürler Kardeşim...

Koltuk No 12:
Fatih Taşkının Yeğeni: Varlığı ile yokluğu belli değildi ki kardeşimizin, ismini bu yüzden yazamıyorum kusuruma bakmasın, bir görünüyordu, bir kayboluyordu, karabatak misali ama daima gezi içerisinde gerek Fatih kardeşime, gerek diğer arkadaşlara yardım etmek için koşturduğunu gördüm, saygılı ve efendi yapısı ile takdirimi kazandı. Teşekkürler Kardeşim...

Koltuk No 13:
Miyase ÇAVUŞOĞLU: Bu gezi için Almanya da ev taşımasını alel acele gerçekleştirip, yaklaşık olarak 40 saatlik bir yolculuk sonrası aramıza katıldı ve bu fedakarlığı ile gönlümde ayrı bir yer kazandı. Sevgili Ablacığım seni tanımak güzeldi, senden biraz Almanca öğrenecektim ama zaman yetmedi, ne yapalım kısmet başka sefere, unuttuğum bilgileri tazeleteceksin sözün var bak J Sevgili Ablam İyi ki geldin, fedakarlığınla beni bir kez daha mutlu ettin. Teşekkürler Ablacığım... Achtung! ! !

Koltuk No 14:
Sabiha RANA: Ablaların en güzeli, melekleri daima bizlere gönderip koruma altında olmamızı sağlayan ablamız, ne güzle seninle aynı otobüste seyahat etmek ve ortamı solumak, Esprilerin, neşen, gülen yüzün, tatlı dilin ile bizleri ne kadar mutlu ettin bilemezsin. Ablacığım Sonsuz teşekkürler. Meleklerin Öpüşleri Yüreğinden Eksik Olmasın Daima...

Koltuk No 15:
Ali Rıza NAVRUZ: Sevgili Hocam, Her ne kadar fazla sohbet imkanı bulamasak ta sizi daha önceden tanıdığım için kişiliğinizi ve yapınızı biliyorum, şiirleriniz ile seyahat esnasında bizlere çok güzel duygular yaşattınız, duygularınız içimize aktı, fazla konuşmadınız belki ama bakışlarınızla anlattınız her şeyi. Katılımınız için sonsuz Teşekkürler...

Koltuk No 16:
Ümüt GÜNGÖR: Dünyanın en hızlı şairi ünvanı olsa sanırım kendisinden başkası alamaz, her yaşanan olaya, her yapılan konuşmaya anında şiir yazıp kaleme alan ve o dakikada okuyan biri, Ümüt Abi, Sensiz hiçbir gezi düşünemiyorum ben, lütfen asla aramızdan ayrılma ve daima bizlerle birlikte seyahat et olur mu? Sonsuz Teşekkürler Abi...

Koltuk No 17:
Hünkar DAĞLI: Kendisi gurup kurucumuz ve Başkanımız, çok kişi için yapısı Guruba uygun yani Sivri gelebilir ama Anlayana Sivri biri, yaptığı güzel organizasyonlar ile bizleri şehir şehir dolaştırarak, unuttuğumuz değerlere yolculuk yaptırdığı için sonsuz teşekkürlerimi baştan sunayım sonra gezi esnasında bir Lider sıfatı taşıması nedeniyle gerçek bir Liderlik örneği göstermiştir. Böyle bir gezi düzenlediğin ve bizleri bir araya bir kez daha getirdiğin için bir kez daha Teşekkürler başkanım...

Koltuk No 18:
Uğur ALAYBEY: Sessiz sakin, gezi içerisinde gözlemci gibi durdu Elinde Fotoğraf makinesi ile tüm güzellikleri çekti, sonrada öğrendim ki Uğur bey aslında Fotoğraf Sanatçısı imiş, bu yüzden çok mutlu oldum, usta bir sanatçı tarafından gittiğimiz, gezdiğimiz ve gördüğümüz mekanlar ölümsüz karelerde yaşayacak diye düşündüm. Sevgili Uğur Bey, katılımınız için Sonsuz Teşekkürler...

Koltuk No 19:
Leyla AKGÜL: Ankara dan Otobüse bindi, şiirleri ve türküleri ile aramızda oldu. Teşekkürler...
Koltuk No 20:
Mehmet TEKECİ: Ankara dan Otobüse bindi, Şiirleri ile aramızda oldu. Teşekkürler...

Otobüsümüz Sivrihisar da Mola verdi,
Belediye başkanı Sayın Yaşar YURTDAŞ tarafından karşılandık ve kahvaltı için belirlenen mekana vardık, Yumurtalar ve Sucuklar ortaya çıktı, tabaklar hazırlandı, Avcılar Derneği Lokalinde demlenen taze Tavşan kanı çaylar servis olarak sunuldu. Ben ve Fatih Tavayı hazırlayıp başladık YUMURTALI SUCUKLARI hazırlamaya ve servislere, bu arada bayanlar Peynirleri, zeytinleri ve domatesleri servis yaptılar, güzel bir kahvaltı sonrası Sayın Başkanın konuşması ve karşılık olarak Kafile ve Gurup Başkanımız Hünkar DAĞLI nın konuşmasının ardından, Belediye Başkanına Anlayana Sivri Gurubu adına Plaket takdim edildi ve Sayın Belediye Başkanı Yaşar YURTDAŞ bey Sivrihisar ile ilgili bir kitap hediye edip imzaladı, sohbetler edildi, ardından Sivrihisar da bulunan Tamamen Ahşap direkler ile yapılmış olan Camii ziyaret edildi. Vakit geçiyordu ve gideceğimiz yolumuz uzundu Eskişehir den aramıza katılacak olan arkadaşlarımız vardı, Sayın başkandan müsaade isteyip yola çıktık.
Eskişehir de Otobüsümüze iki kişi bindi biri Neslihan YAZICILAR diğeri saygıdeğer ve sevimli Annesi.

Koltuk No 21:
Neslihan YAZICILAR: Antolojiden şiirlerden tanıdığım ve seyahat esnasına kadar hiçbir şekilde diyalog kurmadığım biriydi, otobüse binerken “ Ne kadar havalı bir hanım, burnu büyüktür şimdi bunun” diye düşündüm açıkçası ama asla öyle olmadığını daha sonra anladım ve bu düşüncemden ötürü kendimden utandım (bu bir itiraftır) Sevgili Neslihan, o kadar şirin, sempatik, dost canlısı ve samimi ki şaşmamak mümkün değil, yüreğinin güzelliği yüzüne yansımış, tatlı dili ile sohbeti ve okuduğu şiirler ve şarkılar çok güzeldi. Teşekkürler Neslihan İyi ki katıldın ve seni tanıdık...

Koltuk No 22:
Neslihan Yazıcıların Annesi: Gülmeyi bir bıraksa ismini soracaktım ama o kadar şirin ve güler yüzlü ki (sonradan başımız ilginç bir olay geldi daha sonra anlatacağım) nasıl bu kadar neşeli olduğuna şaşmamak imkansız, ben onu çok sevdim, inşallah o da bizi sevmiştir. Teşekkürler Katıldığınız için, Ellerinizden Öpüyorum...

Otobüs yine hareket etti, hayallah zaman ne çabuk geçiyor yahu diye düşünüyorum kendi kendime bu arada ben en arkada Ele başılık yaparak sigara içmeye başladığım ve bana içenler katıldığı için şoför arkadaş ikide birde aynadan bana bakıyor bir şey söyleyecek ama vazgeçiyor :-) Fatih elinde kamera ile bir öne bir arkaya gidip geliyor, bir eksiklik hissediyor belli ama oda bunu dile getiremiyor ama ben anlıyorum onun eksikliğini onun için en büyük eksiklik seyahat esnasında sevgili Fahrettin KÖSEOĞLU nun yokluğu. Birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama ben aynı tadı ve havayı veremiyorum belli, onun için illede Fahrettin gerekli, neyse birkaç saat sonra inşallah Fahrettin aramıza katılacak Fatihin de bu huysuz atlar gibi bir ileri bir geri olan tavırları bitecek diyorum kendi kendime gülerek.

İstikamet Ertuğrul Gazi Gazi Türbesi:
Ertuğrul Gazi Türbesinin olduğu mekana varıyoruz ki harika bir ortam ve büyük bir otağ çadırı ile karşılaşıyoruz, hepimizin gözleri bir heyecan ile parlıyor, kolay mı Yüz yıllar boyu Tarihe nam Salmış bir Devletin ilk kurucusunun türbesini göreceğiz biraz sonra, bu ne kadar güzel bir duygu Allahım diye içimden geçiriyorum. Türbenin kapısı açılıyor ve içeriye giriyoruz ki ne muhteşem bir görüntü bizi karşılıyor, içeriye attığım ilk adım sonrası gözlerim dolu dolu oldu, bir kenara çöktüm ve dua etmeye başladım içime ayrı bir huzur ve serinlik çöktü sanki bir müddet orada öylece kaldım, türbeyi seyrettim, bütün Türk-i Cumhuriyetlerin bayrakları ve günümüze kadar kurulmuş olan tüm beyliklerin bayrakları türbe üzerindeydi hayranlıkla seyrettim ve bir ses beni kendime getirdi, bu Başkanın sesiydi:

-Haydi arkadaşlar, Gözleme ve Ayranlar hazır, bizleri bekliyorlar...

Hemen çadır içerisinde yer sofrasında yerlerimizi aldık ve o harika gözleme ve ayran ile karnımızı doyurduk (ben herkesten bir tane fazla yedim buda bir itiraftır) tekrar yola çıktık, bu defa istikamet Bilecik...

O kadar güzel geçiyor ki yolculuğumuz, neşe, eğlence, şiirler, şarkılar eşliğinde Otobüsümüz Bilecik kentine vardı. Şeyh EDEBALİ Türbesine uğramadan geçmek olmaz.

Oraya da uğrayıp Dua edip, türbesini ziyaret ettik ve müthiş bir duygu da orada yaşadık, aklıma bu toprakların Osmanlı İmparatorluğunun kurulduğu topraklar üzerinde olduğumuz ve bu Devletin Yüzyıllar boyu ne kadar adil bir yönetim gösterip te tüm himayesindeki devletlerin memnun ve mesut oldukları ve o Devletin temellerinin atıldığı bu topraklarda olmanın ne güzel bir duygu olduğu geldi, hüzünlendim, duygulandım, gururlandım...

Yola Çıkıyoruz İstikamet BURSA.....

Devam edecek...! ! !

Ümüt Güngör
Kayıt Tarihi : 18.8.2005 23:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ümüt Güngör