Gün, günmüş; dün gibi
Üzerine kara bulutlar çökerttiğimiz gün gibi
Nerde kalmış, bilmem, o şanlı mâzimiz
Elden ele, dilden dile dolaşan tarihimiz
Şeydâ bülbüller, şakımaz olmuş şimdilerde, dün gibi...
Bak, geriye, yıkılmış hânumanlar kalmış
Adı sanı silinmiş kahramanlar kalmış
Lâl kesilmiş diller, etrafı suskunluklar sarmış...
Çevir de tarih sayfasını, öyle bak
Issız yerler şimdilerde, o zamanlar vatanmış
Kayıp gitmiş zaman, sessiz gemi yelken indirmiş
Limanına uğrayamadan, dalgalar sarmış
Akşam karanlığında her yer; gece, gündüzü sindirmiş...
Sâhi, insan kendini kandırırmış, ölmeyeceği hissiyle
Issız vadilerde zağlı hançer gibi, ölüm, inermiş sînesine
Ve her giden, acı dolu yürekler bırakırmış geriye..
Anlamam, boşuna çene yormayın.. anlamam
Ne derse desinler, geçip gidiyor işte zaman
Mâzi, müstakbelin mâziliğine şâhidmiş...
Artık önemi yok, zaman kavramının; gün, yaşadığım gündür
Zehir zemberek de geçse; giden günler, hep dündür.
(20.01.2000.
Perşembe)
Kayıt Tarihi : 3.2.2002 15:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!