Bir Gemi Kalkar Kalamış'tan Ankara'ya

Lütfi Kireçci
222

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Bir Gemi Kalkar Kalamış'tan Ankara'ya

Mesela bir sabah kalkıp erkenden
Merhaba desek mum ışığında aradığımız gökyüzüne
Aladdinin lambasını bulsak, bir sahilde koşarken
İçinden kocaman bir dev çıksa, bize sorsa sahip,
Dile benden, ne dilersen…
Ne isterdik acaba bilemiyorum,
Uçan bir halımı, ak tolgalı beyler beyimi
Boğazda bir yalımı isterdik
Yoksa çıkıp dağın tepesine bir çığ olup yuvarlanmak mı isterdik
Haydarpaşa limanından kalkan bir gemiyle
Ankara’ya gitmek mi isterdik,
Mesela mı derdik yoksa böyle bedavadan kurduğumuz hayallere
Çalım atma devri geçti artık firari türkülere
Artık gergedanlar oturmuyor fener bahçede
Ay ışığında sandal sefası yapılmayalı kaç yıl oldu haliç’te
Kar yağıyor üstüme bu gece, ceketim kaldı Paris ‘te
Kitabelere düşmez elbet kanadı kırılmış bir kuşun hikayesi
Mesela dağlara çekilebilir güvercin resimleri
Hangi yolculuğa çıkarabiliriz kalemin ucunda birikmiş şiirleri
Keşke rüzgarlar toplayıp getirebilseydim kapınıza
Son şansımız, portakal bahçelerinde aramayalım yakamozları.

Ölü kuşlar
Toplamaktan iyimidir
Liseli bir kızın
Aşk şiirleri

Hangi kavgadan geri kalmışlığımızı yazabilir gazeteler
Hangi sabah vardır martıların çığlık sesleriyle uyanmadığımız
Hangi meydan vardır ki barikatlar kurup ateş yakmadığımız
Öykümüz tamamlanmamış bir şiir olamaz elbet
Gecenin bir yarısı kalkıp korkular büyüttüğümüz saatlerde

Kuşlar
Bir Yusufçuk
Bir güvercin
Birde ebabil

Hepsi her an bizimle değil
İhmal edilmiş sevgileri taşımaya gelmişler uçurumun ucundan
Ve balıkçılar bu gece karanlığı çekmişler ağlarına
Götürüp Karadeniz’in kara sularında yumuşlar
Hangi sevdalılar çıkıp gelmiş bilinmez bir kandil akşamından
Şairler bu akşam yalnızlığını şiirle paylaşıp evlerinde
Sabahta erkenden işlerine gitmeyi ihmal etmemişlerdir

Bir gemi kalkar
Kalamış’tan Ankara’ya
Mesela bir sabah koşuya çıkabiliriz
Birazda biz oynayabiliriz çocukların yeni yapılmış parklarında
Hatta yolda giderken
Bir derviş kıyafetli rastladığımız ilk adamdan
Mağaralara kaçırılan şiirin adresini sorabiliriz
Konya ovasında at koşturup
Çanakkale’de bir çay molası verebiliriz
Hatta fırçayı elimize alıp gökyüzüne iri harflerle şiir yazabiliriz
Mesela biraz daha kısaltıp mesafeleri
Birdir bir oynayabiliriz
Şöyle silkinip yerimizden
Uzatıp elimizi göklere bir avuç yıldız toplayabiliriz
Mesela yani
Üsküdar’da oturup
Kız kulesini karşıma alabilirim, yada geçip karşısına resim çektirebilirim
Tüm zincirlerini kırıp savaş suçlusu tutsakların
Büyümeden tırnaklarının ucunda eşkıya türküleri
Serbest bırakabilirim, mesela yani
Yani haydar paşa’dan limanından kalkan bir gemiye binip
Ankara’ya gidebilirim
Sınıf arkadaşım Ali’yi keçi örende bir ilkokul bahçesinde görebilirim
Ali topu tut diyebilirim
Yada çıkıp halamgilin balkonuna çay yada kahve içebilir
YAPACAK BAŞKA BİR ŞEY YOKMUŞ DİYEBİLİRİM
MESELA İŞTE

Lütfi Kireçci
Kayıt Tarihi : 2.6.2006 00:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Neşer Selman
    Neşer Selman

    usta kaleminizden dökülenleri beğeniyle okudum..okuyorum...

    tebrik ve sevgiler...

    Cevap Yaz
  • Zülfikar Yapar Kaleli
    Zülfikar Yapar Kaleli

    HASBIHAL

    Görüşmek bir türlü nasip olmadı,
    Uzaktan sevdiğim canım, nasılsın?
    Ne yapayım dertten zaman kalmadı,
    Çile dergahında şanım, nasılsın?

    Ben Hakka esirim, muhtacım ona,
    Hasret idim dergahların dostuna,
    Kader dert giydirdi derdim üstüne,
    Zihnime kelepçe anım, nasılsın?

    Müminin secdesi, safı onadır,
    Kim boyun eğerse, affı onadır
    Çilesi kimeyse, lutfu onadır,
    Ak şafağa gebe günüm, nasılsın?

    Yerde söz kalması, beynimin uru,
    Hakk dilerse örter her bir kusuru,
    Saniyede yırtar yüz bin asırı,
    Ahiri, encamı, sonum, nasılsın?

    Çilenin, kederin, gamın yükünü,
    Hatılatır bana şerefli dünü,
    Yarına sevdalı, şafağa önü,
    Kazancım, şöhretim, ünüm, nasılsın?

    Selam ver kardeşim, ıztırap dinsin,
    Çilede, cefada inleyen sensin,
    Bir fırsat ver Kaleli’ye seslensin,
    Destanım, övüncüm, dünüm, nasılsın?

    Cevap Yaz
  • Kamil Durmuşoğlu
    Kamil Durmuşoğlu

    ...Ve yaşayamadığımız,
    Yaşatmadıkları yaşanası çocukluğumuzu yaşarız.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Lütfi Kireçci