Ayaklarımı özğür bıraktım,
gönlümü bırakamadığım kadar.
İstanbulun damarlarına götürdüler,
sana getirememenin ezikliğiyle.
Rastgele kazılmış köstebek çukurları,
yüreğimin resmini sergiliyor dolunaya.
Sarmaş dolaş geçen sevdalılar,
maziye ait hatıralarımı canlandırıyor.
İşte boğaz tüm ihtişamıyla karşımda,
Hafif bir esinti üşütüyor iliklerime kadar,
Üşüyen tenim mi, ruhum mu,kalbim mi,
Siğaramdan bir nefesle ısınmaya çalışıyorum.
Üşüyorum hiç üşümediğim kadar,
Özlüyorum hiç özlemediğim kadar,
Yıllar maziye tonlarca mil de çekse,
Seviyorum hiç sevemediğim kadar.
Yakamozların dansını kıskanıyor balıklar,
Ay ışığı kenardan oyuna katılmak isteyen,
çocuğun heyecanı ile kıpır kıpır.
Vapurun düdüğü oyunu başlatırken,
Sokak kedileri bizde varız dercesine,
yerle bir ediyor çöp kovalarını.
Uzakta bir yıldız kayıyor,
İçimden bir dilek tutarken,
Dudaklarımda gizli bir gülümseme.
Kıskanç bulutlar perdeliyor ay ışıklarını,
Birdenbire bir sessizlik çöküyor,
Çekirğe zıplasa duyulacak kadar dingin.
Yüreğimin sesini duyuyorum,
yanğınlarını hissediyorum,
Ama ben üşüyorum,
Hiç üşümediğim kadar.
Ceketimin yakalarını kaldırıp,
Kıvrılıverdim tahta banka.
Göz kapaklarımın isteğine boyun eğip,
rüyalarımda çıktım yolculuğuma.
Artık üşümüyorum,
Orada biri var,
Sımsıcak sarılan,
O sensin..................
İshak Özlü
Kayıt Tarihi : 18.5.2006 16:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (15)