Akşam gerdanlıktır
Gösterdi göğsün
Yatmış pusuya
Timsahtır
Parladı pulların
Sen ki
Dünya şehri
Allı, sarılı…
Parlayan ışıkların
Ovadan bakıyorum
Eskimiş yüzün Mardin
Çıktım eteğinin beline
Yüzüm dönük cephem ovaya
Sanki bir deniz
Kayıkçı teknelerin
Işıkları ortada
Kıyısı kordon boyu
Uzanır Kızıltepe’ye
Sen ki yedi şehir
Parçalanmış eteklerin Mardin
Bir gariptir kaldı gözüm
Penceremdeki yeşil perdelerde
Ben varım
Her bir gülün çizgili deseninde
Işığımın yansıyan
Solmuş parlamasıyla
İçinde ben varım ve yalnızım
Bir gariptir kaldı gözüm
Solumdaki gerdanın
Boynundaki ipte
Akıyla sarısıyla
Yıldızlar gibi yanıp sönen
Işıkları
Ve ben buradayım der gibi
Tepesindeki kırmızı nokta
Ben varım
İşte o ufukta
Bir gariptir kaldı gözüm
Garipliğim bugün üstümde
Varsa tek bir dostum
Beni benden alan
Rüyalarıma götüren
Beynimdekileri Parmaklarımla bütünleyen
Duygularımı notalarında paylaşan
Onda
Bir gariptir kaldı gözüm
İşte budur benim garip sazım
Sanki can dostum can sazım
Canımın yarısı can yoldaşım
Kederlendiğimde arkadaşım
Dertlendiğimde sırdaşım
Sevindiğimde neşem
Ağladığımda gözyaşlarıma çanak olan
Bir ağaç oymasısın
Ama sana ne kederlerimi işledim
Gümleyen döşüne
Gerdanlık gibi dizilmiş incilerine
Sanki özümü verdim
İnleyen tellerine ne ağıtlar yaktım
Nağmelerinle dokudum kilim gibi
Nakış nakış
Sen ki can dostum cananım
Sevdiğimin adı divan sazım
Tek candaşım
Yalnızlığımda gardaşım
Bana benden yadigâr
Bir gariptir kaldı gözüm
Sana yoktur sözüm
Erdoğan’ım çalar sazım
Sadece sen çekersin benim nazım
Bir bahar akşamüstü
Ovadan Mardin’e
Mardin’den ovaya-Haziran 2005
Kayıt Tarihi : 23.2.2008 12:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)