Dedelerim,
İmandan, itikattan,İnsanlıktan bahsetmeyin bana sakın,
Sokaklar, aynasıdır toplumların.
Bilirim ben içinizi dışınızı;
Duvar olsa da yüzünüz bilirim,
Aklınızdan ne karanlık düşünceler geçer arka arkaya.,
Bilirim eliniz ne çamur, alnınız ne karadır.
Saklasanız da görürüm,
Kör kuyu gibidir aydınlıkları yutan yüreğiniz.
Ve bilirim içinde kıpırdamadan yatan iri kaya,
Güzel duygularıdır kaybettiği insanoğlunun.
İhtiyacım yok benim sizin vereceğiniz sadakaya.
Ardında mısınız Rahman’a verdiğiniz sözünüzün,
Görüp duymaya geldim.
Aynı mıdır mabette de haliniz?
Benimki sadece merak…
İşte serdim caminin girişine mendilimi,
İster atın üç beş kuruş, gözyaşımı silin,
İster alın bu mendili burnunuzu silin.
Emmilerim,
Çekmeyen bilmez nedir yoksulluk.
Hele sor ateşte yanana bir sor ne korkunçtur susuzluk,
Ama en dehşeti inanın soğuk!
Lakin korkmaz oldum kaskatı donup kalmaktan bile,
Çünkü insanlığın en soğuk yüzünü gördüm ben…
Dayılarım,
Öyle başımı okşayacak gibi
Merhamet edip yüzüme bakmayın,
Alışık değilim insan yerine konulmaya,
Bakmayın öyle sevgiyle, utanırım.
Koydum işte ortaya mendilimi,
İşin doğrusu hem umarsızım hem u mutsuz,
Çünkü ben sizi, sizden daha iyi tanırım.
Kayıt Tarihi : 17.2.2019 01:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Bir Garip Dilenci Şiiri(1,2,3,4)é aslında tek şiirdir ancak uzun şiir okuma alışkanlığı çoğumuzda oluşmadığı için bu şiiri bölümler halinde yayınladım.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!