Bir Garibin Cenazesi Şiiri - Yusuf Aktaşçı

Yer: Kimsesizler mezarlığı
Vakit: İkindiyle akşamın pazarlığı
Vaziyet: Son durağın tenhalığı
Bilinmiyor aç mı gitti, yoksa tok
Nedeni çok
Nasılı yok
Garibin selası okunmamış meğerki
Din kardeşiydik oysaki
Allahtan, namazı kılınmalıydı illaki
Dördüncü bir omuz bekliyordu tabutu
İkinci kez cami avlusuna terk edilmişti vücudu
Bulunca, alacaktık "Yola çıkıyoruz" komutu
Beklerken tutundum bir dal sigaraya
Belediye, günlük on çukur hazırlıyormuş fukaraya
Gömdük duvar dibindeki son sıraya
Gözlerim yaşarınca, rahmet indi toprağa
Ansızın deva buldum, içimdeki o çatlağa
Selvisiz mezarlar hasretti bir yaprağa
İmam, kısa dönem askerliği yeni bitirmişti
Ayaklarına birer de poşet geçirmişti
Acemilik işte, benim pabuçlar balçığa girmişti
Fatiham bitmeden kapanmıştı kabir
Hurra, doldurmuştu mezarı demirden beygir
Bu aceleye şaşırmıştı, Münker ve Nekir
Halının altına süpürülmüş zibil gibi
Hemencecik sakladılar garibi
Böyle olmazdı, olsaydı sahibi
Acele bir yasin
Üstünkörü bir telkin
Bitti gitti bu kadarmış defin
Helvasını yaptım eve gidince
Dağıttım konu komşuya, elimden geldiğince
Hu hu komşu "Ölüme yaklaşıyoruz acemice"
Başladı bir muhabbet, üstteki susar mı?
" Mezar yeri fiyatlarından haberin var mı ? "
" Karacaahmet pahalıya patlar mı? "
Açsan helva yiyelim, hikmet olsun sözümüz
Zaten kara toprakla doymayacak mı gözümüz
Ruhumuza fatiha, boşa geçmesin ömrümüz