Kara bir fincan, buğulu bir ayna sanki,
İçinde yatan sırlar, içsel benliğe yankı.
Acı bir yudum, dudakları yakar, gönlü dağlar,
Bir ömür hikayesi, her damlasında çağlar.
Koyu kıvamı, hayatın karmaşasını andırır,
Tükenen umutların, kül olan hayallerdir.
Her çekişte bir nefes, derin bir iç çekiş,
Kaderin oyununda, yüreğin en gizli keşfi.
Kokusu tüten duman, göklere doğru yükselir,
Dertlerin yükünü, gönülden yavaşça siler.
Bir anlık sükûnet, fırtınalı bir denizde,
Kaybolmuş bir liman, karanlık gecede.
Acı kahve, yalnızlığın en sadık dostudur,
Sırdaşı, yoldaşı, sığınağıdır.
Her yudumunda bir hüzün, bir özlem, bir arzu,
Yaşanan hayatın, acı tatlı bir özü.
Bu fincanın dibinde, bir dünya saklıdır,
Geçmişin izleri, geleceğin sisli bir gölgesi.
Acı kahve, içimi ısıtır, ruhumu dinlendirir,
Hayatın anlamını, yeniden düşündürür.
Kayıt Tarihi : 15.8.2024 17:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!