Bir Eski Zaman Masalı Şiiri - Hasibe Gezgin

Hasibe Gezgin
44

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Bir Eski Zaman Masalı

Bir eski zaman şarkısı plakta,
Şişede gece.
Duvarda şehrin kalbi atıyor.
Dizlerim mısralara takılıp kanıyor.
Girdapların en asili bu.
Sanma ki, göğsüm yaralı diye,
Tırnaklarım eskiyor diye, ıslık çalmayı unuturum.
Evet sol yanımda hasretin var; hasretin ki… dayanılır gibi değil!
Ama gözlerin, gözlerin…
Bir eski zaman şiiri gibi, bunu bil.

Ay ışığı masamda,
Sözlerini saklıyorum en sevdiğim kitabın arasında.
Atmaya kıyamadım en sevdiğin kalemi,
Bir gölge gibi odamda, iliklerimde çocukluğun.
Şişede mehtap…
Şarkımız sarıp sarmalıyor gecemi;
Geceyi soluyorum,
Gece içime akıyor.
Ben, gece kokuyorum.
Sen bilmezsin bu kokuyu,
Bilmezsin gecenin insanı eskiten, çürüten tortusunu.
Omuzlarım felç oldu; yalnızım ama…
Stem ettiğimi sanma.
Seni özlüyorum özlemesine de…
Gözlerini katık edip özlemime; yudum yudum içiyorum nefesini nefes diye.

Gecenin elleri soğuk,
Yürek en derinlere kadar ışığa hesret!
Yoksun ki…
Aramızda dağlar var ve geçilmez sarp yollar…
Bir eski zaman şarkısı plakta,
Ve sicim sicim yağan bir yağmur dışarıda,
Şehir biçare, şehir öylesine mahçup,!
Öylesine kendince, öylesine mahçup…
Gitarın kanepede,
Gözlerin son hazan yaprağı gibi içimde.
Bilsen, içimden neler geçiyor.
Ben deliyim; delilik benim işim.

Ufukta serseri bir güneş,
Alıp başını gitmek ister gibi kuşlar.
Bir ezgi var, tanıdık bir gezgi… beni içine çekiyor,
Sanki ellerin, geceme sokuluyor.
Gitmedin mi yoksa?
Gülüşünün kokusu yakınlardan geliyor.

Gün bitti; güller eridi hırsından.
Duvarda titrek mum alevleri…
Palkta bir eski zaman ezgisi,
Gece şişede.
Gece içimde.
Ben gecenin içinde.
Alnımda terin,
Dilimde ismin,
Seni öğreniyorum sil baştan.
Nerede doğmuştun mesela,
Hangi şiiri severdin?
Gece dokunurdu değil mi sana?
Gecenin yüreğine seslenemezdin.
Karanlık gebe diye puslu sabahlara,
Alıp başını erkenden gittin.
Üşümek denmez de buna,
Gözlerin iyi gelecek galiba ürkek akşamlarıma.

Bir eski zaman şarkısı plakta,
Kemleler yaralı.
Sanma ağır geliyor bu hasret bana,
Rafa kaldırmadım senli anları.
Seni yaşıyorum, yaşatıyorum.
Odamdaki her şeyde senin izlerin.
Gittiğin gün, hani kalbini koyup da masanın üstüne,
“Ah şu gitmeler olmasa! ...” diye iç geçirmiştin
Hatırladın mı?
Ellerim, çocuk elleri gibi küçülmüştü birden.
Gözlerime bir eylül sokulup,
Esmer yüreğiyle yüreğime dokunmuştu.
Ah şu kalmalar olmasa…
Bozgunlardayım bu ara.
Şikâyetçi değilim de…
Bir tutamcık, bir zerrecik sen olsa, ah olsa…
Suskunluğundu anlam katan varlığıma.

Plakta sen çalıyorsun,
Senli bir akşam mısraların göbeğinde öylesine duruyor işte!
Gitarın kanepede,
Kalemin masada…
EEE… daha ne olsun?
Bir eski zaman masalı bu yaşanan şey de.
Sen, ben…
Bir eski zaman masalının içinde.
30.11.2006

Hasibe Gezgin
Kayıt Tarihi : 30.11.2006 16:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yaşam, bir eski zaman masalı gibi içimizi ısıtsın. Yüreğimize dokunsun ipekten eli. Işısın günümüz, gecemiz ışısın.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Perizat Yönet
    Perizat Yönet

    eski dahası özlenen günlerden bu güne güzel bir şiir okudum kaleminizden.kutlarım Sayın Gezgin.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Hasibe Gezgin