Bir eski şarkı çalar dalıp gidersin
Bir akşam yorgunluğunda onu hatırlatır
Dudakların titreyerek eşlik edersin
Kökü derinlerde bir yaranı kanatır
Tuhaf bir ürperti sarar bedenini
Bir serinlik çöker bakışlarına
Yalnız olduğunu anlarsın,
Sonra donup kalır gözlerin uzun uzadıya
Bakışlarını kör bir noktaya kilitlersin
Neden öylece kaldığına
Bir anlam veremezsin,
Bir kaset gibi geriye sararsın zamanı
Yine bir akşama denk gelir durduğun yer
Onu görürsün karşında acıların diner
Karanlıkta ışıldar gözleri,
Ruhun aydınlanır
Yine o şarkı dudaklarında, sımsıcak
Eskiden kalma bir sevinç kaplar içini
Ayak üstü kapının arkasında seni bekler,
Bir akşam yorgunluğunda
Güneşle vedalaşır tüm çiçekler,
Şarkı biter
Sadece dudakların titrer
Ömrüne ayrılıklar düşer,
Tüm arzuların
Bir sigara içiminde
Beyaz bir dumana karışır gider
Külleri kalır geriye
Bir bir serpiştirirsin geleceğine
Anlamsız bir griliğe bürünür her şey
Birde akşamlar çöktü mü gözlerine
Bakışların karanlığa çarpıp
Tokat gibi geri döner ıslanmış yanaklarına
Sıcak bir nefes ararsın soğuk odanda
Ellerin boşlukta öylece kalır
Kum saatlerinin boğazına geceler tıkanır
Dudaklarına düğümlenir bir eski şarkı
Her notası göz yaşınla yıkanır
Kurutulmuş bir çiçeğe döner umutların
Hüzzam bir bestenin içinde saklanır
Her karanlık çöküşünde düşer önüne
Bir fasıl başlar
Yalnızlığın senfonisi yankılanır her yerde
Bir rüzgar eser
Eski bir aşkın küllerini savurur düşlerine
Özlemini gecelere hapsedersin
Dudakların titrer,
Yıldızlar ışıldar,
Bir eski şarkı çalar
Dalıp gidersin...
Kayıt Tarihi : 2.3.2006 12:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!