Tümceler arasında kaybolmuştum seni görmezden evvel
O zamanlarda karşı kıyının tepe tepe sıra dağları,
Yeşile çalan deniz sularına kavuşurdu emsalsiz
Ben o sularda yüzerken Poseidon derdim kendime
Kafa tutardım uçsuz bucaksız dalgalara ve köpüklere
İsmini bilmediğim sen ise bazen antik bir tanrıça,
Bazen de Nübyeli seçkinlerden bir güzel olurdun.
Sonra sonra adını bir Türk efsanesinde duymuştum ilk kez
Ben ruhundan enerjisi alınmış, yalnızlığı ile meşhur biriyken
“Düşman beldenin yaman güzeli” diye bahsedildi senden
İmparator Justinianos’un Kız Kulesi’ndeki sürgün çocuğu
Ve arpların yüreklere işleyişine namzet;
İsminin pek müstesna olduğu keşfedildi;
Elenora.
Duru görülerim o gece rüyalara dönüştü velhasıl
Sen; masmavi suların esintileri ile oynaşan
Tutkulu ve yüce bir sırrı öğrenmenin eşiğinde olan
Boz bulanık hayallerdeki efsunlu ilaheydin artık.
Gerçeği gördüm;
Adın Elenora.
Yürüdüğün yollardan gülücükler fışkırıyordu
Adımınla, ayağının altındaki toprak yeşeriyordu aniden
Tarifsiz ışığın engin denizleri keşfe çıkmış gibiydi
Dar ama derin akan parlak bir nehircesine
Gözlerin dışında daha güzel bir şey yoktu artık
Sadece Elenora.
Ne Bizans kargası Polemon ne de Öküzbaş Alyon
Toplasalar tüm ordularını ve dikilseler karşıma
Senin bakışlarından beni vazgeçiremezlerdi.
Çünkü Elenora;
Varlığınla Tanrı sevgisi ve hayranlık uyanıyordu.
Eskiden çiçeksiz olan ağaçlarda artık
Türlü türlü renkler peydahlanıyordu.
Elenora,
Senin bakışlarında meleklere has bir güzellik vardı
Gri vizyonlarda sonsuzluğa susamış bir an gibi
Yedi Yargı’nın yedisini de senden geçmişçesine
Gözlerine bakakaldım
Sonra ben sahillerde seninle el ele dolaştım Elenora
Doğanın uyanışlarındaki büyük sırrın eşliğinde
Rengârenk otlar vadisine usulca
Ateşli bir vecd gibi yayıldı sevdan
Hem ben seninle sarmaş dolaş sokaklarda yürüdüm Elenora
Senin hayatının ilk ve benim ikinci gün dönümünde
Koyu siyah sulara daldık biz seninle
Ben yine Poseidon oldum huzurunda
Sen ise artık adını hatmettiğim Seraphim güzeli
Elenora.
Akşam rüzgârlarını Ege Kıyısında üzerime örttüm
Meleklerin buhurdanlığını dolduran o semavi şuh kokun
Varlığını bana hiç unutturmasın diye.
İşte bu şiir;
Zamansız hayatın anlamsız günler çağına böylece son verdi
Zaman, Elenora zamanıdır.
Devir artık Elenora devri.
Tebessümündeki ilahi mırıltılar yüzümü öpecek artık
Ve ben;
Senin hatıran ile gözlerinin derinliklerini ezberleyen,
Alnımı yıkayan rüzgârlarla beraber
Ruhani dudaklarının, dudaklarıma basmasıyla
Akşamların iz düşümünde,
Elenora,
Hep seni yaşayacağım.
Kayıt Tarihi : 27.6.2023 11:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!