Sen ki; Fatih'i bile cezbeden cazibenle
Irk ayırt etmeden,taht kurdun gönüllerde
Boğazda yakamozların, göz kırpar sevenlere
Saçlarını savurursun,hep Kız Kulesinde
Bir efsanesin İstanbul,gerçek içinde
Ne cefalar çekilmiş,senin ulvi sevginle
Yetmemiş gündüzler,sığmamışsın gecelere
İlham olmuş ismin, duygulu dizelere
Bir efsanesin İstabul, gerçek içinde
Ezanların yankılanır,yüce Selimiye'de
Güvercinler uçuşur,Eyüp Sultan önünde
Çaresiz hastalar,alır soluğu sende
Işık olursun, nice kararmış ömürlere
Bir efsanesin İstanbul, gerçek içinde
Köylü kentli demeden, çağırırsın davete
Yurt olursun,ekmeğin derdine düşenlere
Gerçekten,taşın toprağın altın mı diye
Sormak isterim,senle gözgöze geldiğimde
Bir efsanesin İstanbul,gerçek içinde
Uzaktan o kadar şahane görünsen de
Kimbilir ne mücadeleler saklı sende
Bir tarafta sosyete ve şaşaalı eğlence
Diğer tarafta ağlayan yetimlerinle
Bir efsanesin İstanbul,gerçek içinde
Kaç hayale can verdin,çevirdin sahiye
Yada kaç hayata,mezar oldun diye
Bir sevinir, bir korkarım seni düşündüğümde
Bir muamma olup, takılırsın zihnime
Bir efsanesin İstanbul,gerçek içinde
Işıl ışıl sokakların,gölgelenmez hiç niye?
Ruhumu doldurursun,haz veren esintiyle
Bazense kan kokuları çarpar nefesime
Karar veremem,melek mi şeytan mısın diye
Bir efsanesin İstanbul, gerçek içinde
Başın hep yukarıda,düşmez önüne
Herşeye rağmen gülümsersin yine
Bir huri gibi dolaşırsın düşlerimde
Ben de herkes gibi; sana aşık divane
Bir efsanesin İstanbul, gerçek içinde
Kayıt Tarihi : 6.4.2006 20:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)