Bir Efsane Bir Şiir HASAN BOĞULDU

Bahri Yıldırım
524

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bir Efsane Bir Şiir HASAN BOĞULDU

O gün de her gün gibi dolaşıp duruyorken
Birden göz göze geldik bir nur yüzlü güzelle
Yürekler şaha kalktı adımı soruyorken
Çok içten gülümsedi kaynaştık bin bir halle

O ki çok çok eşsizdi dağların maralıydı
Gözleri bir başka hoş doğuştan yaralıydı
Uzaklardan gelmişti, ama hep buralıydı
Çok içten seslenmişti gönlü titreten telle

Günü güne ekledim, zaman akıp gitmişti
Onun güzel gülüşü bana aşka yetmişti
Bey babası obada sınav emir etmişti
Hep vuslat düşlenmişti anlaştık o güzelle

Oba beyi şart koşmuş, hedefimiz Kaz dağı
Yanımda can yarenim, olsa içerim ağu
Bu yükü taşımak zor, kesik dizimin bağı
Gökbüvet islenmişti, savruldum bir gazelle

Sırtımda ağır bir yük, düştük birlikte yola
Yürüdük saatlerce arada verdik mola
Yol çetin,dağlar yaman savrulduk sağa sola
Yüreğim hırslanmıştı dost olduk azgın selle

Buz gibi soğuk sular, sanki dondu bedenim
Edremit ağlar artık, ben de ölüp gidenim
Anam ağlar, sen ağlar, bense veda edenim
Yarenlik eyler iken, aşk kokan gonca gülle

Melekler dile geldi anlattılar halini
Yaşlı bir ulu çınar, yüklenmiş vebalini
Şimdi herkes anlatır, bu aşkın mealini
Dilde hep ağıt olur, söylenir bir gazelle
- BÖLÜM 2
Yaşam zor bir oyundur acısı tatlısıyla
Bazen de yarışırız mahşerin atlısıyla
Dert gelir üst üstüne hem de kaç katlısıyla
Her aşk biraz da budur, bilemedin mi Hasan

Ben de deli gönlümü sana yar eylemişim
Ağalara,beylere aşkını söylemişim
Dağları arşınlayıp pazarı boylamışım
Her aşk biraz da budur, bilemedin mi Hasan

Sen bana geldin ise ben de senden bir canım
Geçit vermeyen dağlar senle benim vatanım
Senin canın incinse yanar benim sol yanım
Her aşk biraz da budur, bilemedin mi Hasan

İzin ver paylaşayım her tür ağır yükünü
Dert varsa bölüşelim bitsin diye yekünü
Kurutalım sevgiye düşman varsa kökünü
Her aşk biraz da budur, bilemedin mi Hasan

Eminim Kaz Dağları görmedi böyle sevda
Yüreklerde kor olduk her birimiz süveyda
İçim sevginle dolu, sen varsan hep rüveyda
Her aşk biraz da budur, bilemedin mi Hasan

Kimseler görmemişti yokuşumu düzümü
Her dem tutmak istedim verdim sevda sözümü
Ne dilekler diledim, sen de buldum çözümü
Her aşk biraz da budur, bilemedin mi Hasan

Bilemedim sonuna gelmişiz bu rüyanın
Sensizlikmiş kaderim,bence sonu dünyanın
Bekle bende geleyim, boş kalmasın sol yanın
Her aşk biraz da budur, bilemedin mi Hasan

Şimdi ahir ömrümün ben de sonuna geldim
Bu kadar sevmiş iken sanki sana eceldim
Dereler aldı seni, ben de seninle öldüm
Her aşk biraz da budur, bilemedin mi Hasan

Bahri Yıldırım
Kayıt Tarihi : 7.9.2013 08:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


HASAN BOĞULDU HİKAYESİ Bugün olduğu gibi 1800’lü yılların sonlarında da Edremit Pazarı çarşamba günleri kurulurdu. Yörenin tüm köylüleri çarşamba günleri Edremit’e gelir malını satar, ihtiyacını alırdı. Kazdağı’nın 1500 m. yüksekliğinde, Sarıkız Zirvesi'nin eteğinde kıl çadırlardan kurulu Yüksek Oba'nın güzeller güzeli kızı Emine de böyle bir çarşamba günü Edremit pazarına iner ve Zeytinli Köyü’nün yakışıklı delikanlısı Hasan ile gözgöze gelir. Sevdalanan iki genç her çarşamba günü buluşurlar. Emine, beş saatlik yoldan getirdiği sütü, peyniri, balı Hasan’a verir; bahçıvan olan Hasan’dan da ihtiyacı olan en güzel sebzeyi, meyveyi alırdı. Pazar dönüşü birlikte Zeytinli Köyü’ne kadar yürürler, Emine oradan ayrılır ve daha dört saat sürecek olan zahmetli dağ yolundan obasına dönerdi. Gençler evlenmeye karar verirler. Hasan’ın iç güveysi olarak obaya gitmesi söz konusudur. Onu babasız büyüten annesi, oğlunun mutluluğu uğruna yalnız kalmaya razıdır. Emine’nin ailesi ise bu evliliğe karşı çıkar. Oba, yörük obasıdır. Emine de yörük kızı. Aile, Hasan’ın zor doğa şartlarına dayanamıyacağını, onun ovalı bir hanım evladı olduğunu düşünür. Fakat gençler birbirlerini çok sevmektedir. Emine ve Hasan'ın gittikçe büyüyen aşkı karşısında aile, töre gereği Hasan'ı sınamaya karar verir. Sınav başarılı olursa Emine’yi istemiş olan obanın gençleri de yiğitlik gösteren Hasan’ı kabulleneceklerdir. Hasan annesi ile helalleşir, anlaşma gereği 40 okka (yaklaşık 60 kilo) tuz dolu çuvalı sırtlanır ve Emine ile obaya doğru yola çıkarlar. Önlerinde dört saatlik zorlu bir dağ yolu vardır. Bir saat sonra Beyoba Köyü’ne varırlar. Tuz Hasan’ın sırtını yakmaya başlar. İkinci saatte Sutüven şelalesine ulaşırlar. Yol dere içinde kaybolurken, büvetin içinde taştan taşa atlayarak ilerlemek zorunda olan Hasan iyice yorulur. Dizleri titremeye başlayan ve Emine'nin arkasında çabalayan Hasan, terleyen sırtına nüfuz eden tuzun da yakıcı etkisiyle artık dayanamaz hale gelir ve Gökbüvet’e (Hasanboğuldu Göleti) geldiklerinde gücü biter ve dayanılmaz bir acıyla yere düşer. Emine çaresizlik içinde Hasan’ı yüreklendirmeye çalışır. O, erkeğinin başaracağına ve köye başları dik varacaklarına inanmıştır bir kere. Ancak Hasan ayağa kalkamaz. Emine’ye yalvarır, başka yerlere kaçmayı teklif eder. Emine ise katıdır, ailesine ve obasına söz vermiştir. Hasan’ın yakarışlarına yanıt vermez ve çuvalı sırtladığı gibi, Gökbüvet'in yanından yokuş yukarı yardırarak, obanın yolunu tutar. Hasan ise ardından: ''Beni bırakma, senin köyüne gelemiyorum, köyüme de dönemem'' diye acı acı haykırır. Emine derenin uğultusuna karşın Hasan’ın umutsuz çığlıklarını hep duyar. Obaya vardığında bile Hasan'ın yakarışları hâlâ kulaklarında çınlar, çok pişman olur ve geri dönmek ister; ancak ailesi gece vakti onu ormana bırakmaz.  Sabahın ilk ışıkları ile Emine, doğru Gökbüvet’e koşar ama Hasan yoktur. Annesine gider, Edremit’e koşar; ancak kimse Hasan'ı görmemiştir. Bir daha obasına dönmeyen Emine kulaklarında Hasan'ın onu çağıran sesiyle dere boyunca mecnun gibi dolaşır durur. Günler sonra Hasan'a hediye ettiği çevreyi Gökbüvet'in çılgın suları içinde farkeder. ''Yanına geliyorum Hasan'' diyerek bu çevre ile kendini ulu çınara asar. O günden sonra Gökbüvet'in adı Hasanboğuldu, dallarını büvetin suları içine sallandıran çınarın adı da Emine Çınarı adı ile anıldı. Bir gun Edremit'e yolunuz duser ise Sutuven Selalesi'nde serinlerken bu hikayeyi gozunuzde canlandirin, sevmenin ne kadar onurlu bir sey oldugunu hatirlayin.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Meltem Ege
    Meltem Ege

    muhteşem bir şiirdi..helal sana can

    Cevap Yaz
  • Nehir Özen
    Nehir Özen

    efsane şiirle adeta destanlaşmış.. çok güzel bir hikaye ve şiirleşmesi ise ayrı güzel olmuş.. yürekten kutluyorum, çok beğendim..

    Cevap Yaz
  • Rıfat Kemal
    Rıfat Kemal

    Bugün okuduğum güzel şiirlerden biriydi,kutlarım Sayın Bahri Yıldırım,saygılarımla,

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Bahri Yıldırım