BIR e ulasabilmek, BIR i paylasabilmek...

''''Hangi zamanda yaslandı,
Eğdi ki boynunu bir devrimci,
Ne zaman caydı ki yüreğinden...! ?
Haldun Hakman dan alinti..'''''

Iste gercekleri yansitan üc cümle, bir seye inanmak, bir seyi his edebilmek, her ne olursa olsun cayamaz ki insan..
Eger onu günü kurtarmak icin veya günün modasi olarak görmüs ise elbetteki döner.
Devrimin özü, baris, dostluk,paylasim,ortaklasa cevreyi paylasabilmek ve gelecek nesile yasanir bir dünya birakabilmek..
Hem yasamak hemde yasatabilmek..
Yoksa kan, intikam, silah, yok olmak, yok etmek, mevcudu imha etmek devrimcilikle ilgisi alakasi olmayan deyimlerdir..

Dinler doguslarinda devrimci idiler..Ama hedeflerine ulasamadilar..
Dinlerdeki devrimci ve paylasimci öz dogrultusunda gelisim devam edebilse idi, dünya daha farkli bir yerde olurdu..
Dinler yozlastirildi..
BiR, birlik olabilmek ve birlikte yasam, sevgi saygi ve paylasim ilkeleri özünden saptirildi, birileri kendi cikaralarina kullanmaya basladilar..
Asil hata bu idi..
BiR e ulasabilmenin yolu, birlik, sevgi, saygidan ve
BIR i paylasabilmekten gecer..

Tembelligin burda yeri yoktur.
Silahin ve iskallerin siddetin hele yeri hic yoktur.
Dinin birlik cagrisi altinda, sanki iskal ve gasp politikasiymis gibi yansitilmasi, toplumun yasaminin bir parcasi olan ruhsal öze karsi tepkileri ortaya cikardi..
ve sonunda sevgi ve dostluk ilkeleri hice sayildi..
Sevginin insan yasamindaki yeri ekmek ve sudan da önemlidir..
Sevgiyi icinde barindiran bir beyin, suya ve ekmege ulasir ve onu paylasirda...
Cogu kisi sanki devrimci olmak inacsizlikmis gibi, gadarlik ve duygusuzlukmus gibi adediyor. Tabii birilerinin de isine geliyordu, bu siyasetleri yaymak...
Devrimci öz, iste dinlerdeki BIR e ulasabilmenin özüdür.. Devrimci hareketlerde yapilan yanlisliklarda, bu özün göz ardi edilmesi ve siddet denen meredin ön plana cikarilmasi olmustur..
Bir tepkidir..Bu tepki aslinda bir sapmadir..
Ta 250 yil evvel baslayan teorik sapmalardir. Siddetle güzel olani getirmek..Ne kadar mantiksiz bir düsünce..
Siddet siddeti dogurur..
Dogan siddet de iki misli siddet uygular...
Nasil olurda güzellikler, ülesim ve sevgi kanla yazilabilir..
Böyle bir seyin mantigi olabilirmi..
Nasil olurda, kutsal olan insan yasaminin (her canlinin da hakki olan yasama hakki) birilerinin teorilerini dogrulamak icin gasp edilebilir veya imha edilebilir. Nasil olurda devrimciyim diye eline silahi alabilirsin..O silah birilerinin yasama hakkini imha icin icad edilmistir..
Kimse demesin ki kendi savunmam icindir..
Bizler er veya gec yasamimizi tamamlayacagiz..kimse ebedi degildir..
Ebedi olan seyler, sevgi ve ask ile ebedilestirilmis birlikten yana olan güzel duygulardir..
Bize bu güzel duygular isik tutuyor ise ve yasamimizi ve tüm yasayanlarin yasamlarini güzellestirecek seyler yapabiliyorsak o zaman devrimci bir anlamimiz vardir..
Abidin Dino ya sormuslar, Kominizm yikildi diye..Dino cevaplamis, olmayan sey nasil yikilir..
Evet olmadi ki hic..
Feodalizmin,Kapitalizimin ve Emperyalizmin bize asiladigi kültürlerin etkisinde yasayan bizler, nasil olurda paylasimciligimizdan ve BIR e ulasmaktan söz edebiliriz..
Bizler o kültürlerle daha temasda bile olamadik..o duygulari kabulullenmemiz icin..kimbilir belki daha insanligin 10000 yila ihtiyaci var..belkide daha 10 binlerce yil gerekecektir.... Güzel bir yasam icin..sevgi icin ask icin..Kendinize kendiniz icin iyi bakin..

EN BÜYÜK DEVRIMCILER PEYGAMBERLERDI....! ! ! ! ! ! ! ! !

Saygilar sevgiler..'

Sevgili Haldun Hakman in '' Sürekli Devrim Kokusu '' siirinden esinlenme...