Bir Durak Sonra İneceğini Söyledi

Ali Taner Baran
16

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Bir Durak Sonra İneceğini Söyledi

1.
bir durak sonra ineceğini
söyledi
otobüsteki son kalan yolcu...
şoför aynadan ona baktı
şöyle bir göz ucuyla,
lakin hiç ses etmedi bile
dil ucuyla...
şoför yorgun
yolcu daha bir yorgun...
yol hepsinden yorgundu...
karanlığın ötesine
git git bitmiyor gibiydi...
karanlık,
bir defa olsun bitmiyordu...
kundurasını
üç ay önce boyamıştı
yolcu...
yere dökülmesin diye serdiği
üç aylık gazetesinin üzerinde...
bitirdikten sonra kapının
önüne bırakmıştı...
sonra
sessizce gidip yatağa,
uykusuna yenilmişti...
şimdi onu düşünüyordu...
karanlıkta aklına
neden başka bir şey gelmedi
diye
hayıflandı kendine...
gelemezdi;
zira on beş saatin hasatı
şişkin ayaklar,
onu, ayağının hücresi olan
kab'a sürgün etmişti...
yolcu, ikinci meşguliyetine
gark oldu zihninin aniden...
babasını düşündü...
onunla küçükken gittiği
balık avlarını...
bir keresinde hiç unutmadı:
balığın en büyüğünü kendisinin yakaladığını;
eve döndüğünde
annesinin onu kucakladığını...
yolcunun en temiz anısı
bu olmalıydı...
kendine geldi yine...
gözleri karanlıktan başka
bir şey görmüyordu hâlâ...
evine vardı daha...
bir ses duydu sandı;
dışarıdan, uzaktan
baktı camdan;
kulak kesildi karanlığa...
bir ses
bir ses geliyordu;
duyuyordu,
emindi,
bulamadı
geldiği yerini sesin...
ezan mıydı
yoksa bir düğün alayı mı..?
emin olamadı...
ses karanlıkta,
arabanın hızıyla beraber
azaldı, azaldı, kayboldu...
sustu,
sessizce sessizliği dinledi;
gözkapakları
yavaşça birleşti;
kendini karanlığa bıraktı...
2.
öte yandan
şoför de takip ediyordu
yolu gösteren karanlığı...
otuz üç yılının
on üçü geçmişti bu koltukta...
dünya,
simidinde dönüyordu...
hiçbir sabah
çıkmazdı yola;
kadınını ve çocuğunu
öpmeden asla...
besmele gibiydi onun için
bu ritüel...
lastiğin çukurlara
değmesi onun uyumamasına
en büyük yardımcıydı...
son yolcusu
ve
son seferiydi...
çocuğu uyumuş,
kadını da onu bekliyor
diye geçirdi aklından...
araba onun teknesiydi...
onun sayesinde
evlenmiş,
onun sayesinde
yuvasını kurmuştu...
ağır da çalışsa,
oğluna almadan gitmezdi
hediye...
bu sabah da
balık istemişti oğlu...
siyah bir balık...
arabanın önünde
siyah poşetteydi oyuncak...
bir de beyaz bir yazma;
almıştı kadınına...
bir an ona takıldı
gözleri şoförün...
daldı, gülümsedi
yanağının hemen yanındaki
birkaç tane yüz kasına kıyıp...
ölüm aklına hiç düşmezdi,
aklına düştüğünde oğlu
ve kadını...
3.
karanlık,
arabanın içine de sinmişti...
yolcu,
uykusunda kayboluyordu
yavaş yavaş...
bir çukuru daha çiğnedi,
ardından bir çukuru daha
ve ardından bir sonrakini...
elleri titredi şoförün...
gözleri aradı
hediyelerin olduğu poşeti...
bulamadı...
yerinde değildi...
havalanmıştı...
yolcunun gövdesindeydi şimdi,
balık ve yazma...
ayakkabısı da yolcunun,
şoförün gözleri önünde...
kapattılar üstlerini askerler,
üç aylık bir gazeteyle...
karanlık dağılıyordu
yavaş yavaş...
bir ses geldi yine uzaktan...
geldiği gibi de
yine kayboldu
yine yavaş yavaş...
KAVİYY... a.t.b.w

Ali Taner Baran
Kayıt Tarihi : 6.1.2016 01:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Taner Baran