Karadeniz'e kısmet olmamıştı
İstanbul yıllar yılı bağlamıştı
Birkaç zamandır hep niyetindeydik
Kader engelledi önce gideydik
Mehmet dünürüm gönül koyar oldu
Çocuklar torunlar gün sayar oldu
Allah yeter ki vermesin bir keder
İnsan illa ve tabi gezmek ister
Derken bilet alındı aylar önce
Seminerler bitti günü gelince
Bulduk kendimizi sanki anında
Ordu Giresun havaalanında
Bulancak, Giresun üstünden Keşap,
Değirmenağzı'ndan sağa doğru sap,
Espiye, Tirebolu ve Görele
ve Eynesil'e bir gir de gör hele
Caminin önünden aldılar bizi
Bahçeli şirin evler dizi dizi
Öğleye vakti sonunda yetiştik
Evdekileri de çok bekletmiştik
Karşımızda Oğuz, Ören, Resullu
Yanımızda Kutluca ve Ambarlı
Seyitahmet, Akkese ve Aksaklı
Burda sanki cennetten sokak saklı
Gece ışıklara yıldız mı desen
ateşböceklerinden desen desen
Çizilerek Sis Dağı'na sunulmuş
Bu resim bir dua mı kabul olmuş
tamamlamadan Avil'e bestemi
Dermek istedim bu manzum destemi
Ne Asaf Aziz ne de Yahya Selim
ister mi hiç der mi burdan dönelim
Kim ister ki aslından koparılsın
Adem dedem cennetten çıkarılsın
Atalar bu acı gerçeği söyler
Doyduğun yer olmuyor, doğduğun yer.
Beyati makamı öğlen çarşıdan
İstanbul'da hasret kaldığım ezan
Serin havayı ısıtır insanlar
Samimiyeti insan burda anlar
Bağcılar'dan gelen banka oturdum
Kuşların bestesine güfte kurdum
Meşhur Sis Dağı'nı merak ederdik
Çıksak da orda bir çay içsek derdik
Sabah suyun içsek hey dokuz oluk
Yarın inşallah yaylaya yolculuk...
Kayıt Tarihi : 2.7.2019 18:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!