Bir Dudak Ötemde Duruyor Aşk

beklenmedik bir sancının telaşında sızı
kurşunlar giriyor bedenden içeri
ikincil bir örgütlenmenin elebaşı yürek
rakkaselerin elinde
baştan çıkarıcı sözlerle bezeli kadehlerin sıcağı

dudaklara vurulan kilit açılmış bir tılsımla
ucuna konuşlanmış aşk
…kırmızı
derin bir mavide seyrediyor yelkenli
arkasına koyduğu günlerin sayısında özlem
kırık direnişlerin öfkesinde yiten yalnızlığın ayazı

öykülere bölünmüş her saniyede yanan bulutlardan dökülen damlalar
tutuşuyor ten her iç çekişte
eski bir duyumsamanın inlemeleri kulakları sağır eden
mendillerde sunulan bayramlık şekerlerin tadındaydı tüm dilekler
düşler diyarında seyrediyor ruhun melodisi
esiyor yine bahar kış ortasında

destansı bir hayatın olanaksızlığının olabilirliği giriyor pencereden içeri
uğruna yakılan şehirlerin dumanına karışan
riyakar gözlerin uğursuz bakışları
dillere düşen sözlerin el değmemişliğinde islere bürünüp kararmış
ucuz bir şarkının içinde geçen bir keman sesinde/kristal bir tenin silueti

al bir gecenin yırtılan yüzünde
şirret bir istilaya açmış şehvetin entarisini…bekle
küçük bir sevda sözü eriyor dudakların ucunda
ince
ipince

bir dudak ötede duruyor aşk
alıp içine çekmeli