Hayır!..
Ben dünyaya küsmedim, küsmemde.
Hala o küçük kızı bekliyor bir yarım.
Ben seni b/ekledim dualarla gönlüme.
Sen benim öbür yarımdın.
Safran çiçeğinin kokusunu ilk hissettiğimde sen geldin aklıma, küçük kız.
Sen yokken ben umutsuz, kavruk, eksik, yarım.
Sen yokken ölümümü de yarımsız düşünürdüm.
Hayat güzel, sabahleyin uyanmak, sağ olduğunu görmek, yaşıyor olduğunu bilmek çok güzel benim için.
Her ikindi vakti geniş dualarım var sana.
Her şems vakti gözyaşlarımla pencereden dışarı b/akarken, küçük kız.
Güneş dağların ardına çekilirken, her yeri yavaş yavaş bir karanlık sarardı.
Gece herkese barış getirirdi.
Kimi uykuda, kimi sokakta kimi oradaydı.
Hayatın hep bir kavgası vardı, küçük kız.
İnsan, akşamları evine koşar.
Çünkü ev bir sığınaktır yalnızlığa.
Oysa, ben gecenin çobanlarını arardım.
İnsana huzur verir, kapıdan girildi mi huu demek.
Herşey o kapının ardında kalır.
Ve seni arardım dualarla içimde.
Ben sevmeyi seninle öğrendim küçük kız.
Hayır!..
Ben dünyaya küsmedim, küsmende.
Gündüz başka bir dünyada yaşarmış, gece b/aşka bir dünyada aşıklar.
Bedenleri de öyleymiş, ruhları da.
Öğrenene, hayat ne kadar çok şey öğretiyor, küçük kız.
Bazı sabahlar güneşi doldururum.
Zulmün insanlara yaşattıkları acılarla mülteci, yetim, öksüz olur ağlarım.
Sen hiç ellerinle güneşi doğdurdun mu?..
Çok güzel bir şey bu, küçük kız.
Mevsim sonbahar.
Ama kurtlar, kuşlar, böcekler, savrulan yapraklar, çayır çimen, ağaçlar, dağlar, bayırlar, şehirler arasında fakir bir sokakta dururdum bacaları tüten ve tütmeyen gecekonduları seyrederdim.
Gün doğarken herşey bambaşkadır, küçük kız.
Yaratan, kocaman göğün perdesini aralarken.
Ben kimsesizler mezarlığında beklerdim güneşi.
Bir şefkatiyle üfler, soluğuyla gelirdi kuşlar.
Yeşilken sararan yaprak gibidir buralar, küçük kız.
Senden sonra benim de herşeyim değişti.
Uyumuyorum, erkenden uykuma doyuyorum, uyanıyorum hayattan.
Seninde aynı saatlerde uyandığını, bahçeye çıktığını dua ettiğini biliyorum.
İkimiz bir duada birbirimize sarılmışken gönülden, küçük kız.
Ben ilk seni sevdim.
Ya seni sevmeydim, ya seninle karşılaşmasaydım.
Olduğum yerde, gizlenip eskiyip kalacaktım.
Güneşin doğuşuyla birbirimizden çözüldüğümüzü bilmiyordum, farkında değildim.
Gölgeme bakıp, kimseleri sevmeyeli o kadar çok zaman oldu ki, küçük kız.
Hayır!..
Ben dünyaya küsmedim, küsmende.
Düşlerimin kaynağı kuruyacaktı.
İçimin ateşi közlenecek, dua edemeyecektim şems vakti.
Ben bir insanım, küçük kız insan.
Yaşım ilerledi, yorgunluklarımı hissediyorum artık.
Günüm akşamına yaklaşıyor.
Gün gelir, ben göçmüş, sen torunlarını seviyor olacaksın.
Dünyada avlanmaya değer tek şey sevgiymiş.
Bir kez avlanacaksın dualarla.
Ama sevgi de öyle herkesin tuzağına düşmezmiş, küçük kız.
Meğer ki, dedi.
Sen gelesin de ona av olasın garip.
Meğer ki, dedi.
Sen tuzağını bırakasın da, gidip onun tuzağına düşesin.
Sevgi, yavaş işlermiş.
Ona avlanmak, av tutmaktan daha iyiymiş.
Hani en sevgili, kişi sevdiği ile beraberdir demiş ya.
Kuş olursan baharın gelişini.
Dua olsan gönlünün sesini.
Gece olursan gündüzün oluşunu görürmüşsün, küçük kız.
İnsanın kendisinden kaçmadı kolaydır.
Ben artık yaşlandım.
Çoçuğa yada sarhoşlara mı benzerim bilmiyorum.
Aklım da yok, iyi bir huyum da.
Ne saçım, sakalımda siyah bir tüy.
Ne kolumda güç var, ne dayanabileceğim bir yer, küçük kız.
Can kuşum, seninle eş olmayanlarada tutulmadı
Kafesteyim ve acı çekiyorum.
Sabırlı ol, kendi kanadını yok sayma, gün gelir dedi.
Bir şey öğrendim senden, duasız kalmamayı.
Beni anlayabiliyor musun, küçük kız?..
Ben sevmeyi seninle öğrendim, küçük kız.
Bunu sana söyledim mi?..
Hayır, söylemedim.
O kadar küçüksün, o kadar çocuksun ki, gülersin dedim.
Korktum, utanırım belki.
Çünkü ben yaşlıyım, çünkü sevmekte geç kaldım, küçük kız.
Beyaz örtüyü ucundan tuttum, kaldırmaya gücüm yetmedi.
Yüzüne bakamadım, buz gibi alnını okşadım.
Karaya çalan morla karışık koyu sarı bir renk elmacık kemiklerine vurmuştu.
Sol gözü aralık duruyordu.
Uyanıktı sanki, gülümsemesi kaybolmuştu.
Görünce yüreğim ayağa kalktı.
İçini çekti içim.
Kendinde miydim?..
O gün bugün, mülteci, yetim ve öksüz, küçük kız yok tu!...
Artık zararı yok buralarda her gün bir küçük kızı öldüren büyük adamları görmenin.
İnsana kendi gölgesi düşman olursa.
Bu kadarmış evet İnsanoğlu işte.
O küçük kızı öldüren bombalar
Ve büyük adamlar ve bizim hiç suçumuz yok muydu?..
Yazgısı, sizin bir suçunuz yok.
Tüm masum küçük kızlar ve erkeklerin ruhu için el Fatiha.
Tüm zalimler için yaşasın beddua.
(Y.ed)
Kayıt Tarihi : 8.11.2017 03:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bismillahirrahmanirrahim Allah kuluna kafi değil mi?.. (Zümer 36 )

Ne kadar acımasız bir dünyada yaşıyoruz... İyi ki dualarımız, iyi ki inancımız var. İyi ki ilahi adalet, iyi ki Yaratıcımız var. Yoksa nasıl dayanırdı yüreğimiz?
Sosyal duyarlılığı yüksek ve çok anlamlı şiirinizi, ve yüreğinizi kutluyorum Engin Bey.
Selam ve saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (1)