Bir dost tuttu elimden, gidilesi yol dedi
Aşk pazarı bu meydan, yanıp pişip ol dedi
Dedim ben bilmem püryan, yanıklar er kişidir
Sür pazara gitsin beni, meydan erler işidir
Seni pazar neylesin, satılacak neyin var
Dedi er olmasan da, aşktan yana derdin var
Bu aşk-ı firkat bana, gide mi haşre kadar
Yoksa vuslat şerbeti, kıla mı bende karar
Dedi gönül peymanesi, aşıkların hanesi
Dolu gelsin istersen, ol aşkın divanesi
Dedim kul aşkı değil, yoktur bunun çaresi
De bana söyle bana, nedir bunun çaresi
Dedi müşkül derdin var, ehline danış bunu
Bulamazsan bir Âdem, hâlvet et konuş bunu.
firkat: ayrılık
vuslat: kavuşma.
haşir: ölümden sonra dirilip toplanma.
peymâne: büyük kadeh.
müşkül: zor, zorluk.
halvet: tenha yerde yalnız kalmak.
Kayıt Tarihi : 20.11.2008 10:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

muradınız hasıl olsun..
TÜM YORUMLAR (2)