“ O kadar beyazsın ki dostum; kir tutuyorsun “
Sözlerin kulaklarımda ki sessizliği bozarcasına haykırıyor.
Ne oldu da kir tuttuk biz dostum?
Hangi çamur üzerimize bulaştı?
Veya kim bu çamuru üzerimize sıçratmaya cüret etti?
Dün bir çocuğun masumluğuna gizlenen yüreğimiz,
Bugün hangi ellerin avuçlarında?
Elimize elma şekerini verip, nasıl bir oyuna saldılar bizi?
Öyleyse şekerin bitiminde ki elmaya niye itiraz etmedik hiç?
Tüm renkleri bünyesinde barındıran ‘beyaz’
Bizi mi alamadı koynuna?
Yoksa bizim beyazlığımız mı sığmadı ‘beyaz’a?
“biz büyüdük ve kirlendi dünya” diyor ya;
Hep o çocuksu heyecanı içimizde büyüttüğümüz için mi kirlendi dünya?
Hani yaşımızla beraber büyüseydik,
Bu kir üzeremizi örtecek miydi?
O zaman mı yer alacaktık ‘beyaz’da?
Peki, çocukluğumuzun masumiyeti kirlenmez miydi?
Sen hala o kadar beyazsın ki; dostum! !
Ve öylesine göz alıcı ki bu…
Ve ben, sende ki, yüreğinde bu beyazlık kadar DOSTUNUM! !
Kayıt Tarihi : 6.3.2009 21:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
eskidendi çok eskiden....
ama bulunca da bırakmamak için eski dostlar daha kıymetli mi olur tartışılır ama
dost eşittir güven karşılığı
yazılarınızı çok beğendim teşekkürler:)
TÜM YORUMLAR (2)