Kara bahtım, kara kış ve ak ölüm
Ah kırıldı helikopterin kanadı
Açmadan soldu kırmızı gülüm
Uçmağa varmaktır ölümün adı
Alçaklarda bahar, yükseklerde kış
Bir seçim için eller tutmuş alkış
Ömür; sonsuza doğru bir akış
Acı; geçer gider, bilinmez tadı
Madımak oteli Sivas illeri
Arkandan gıybet etti dilleri
Garip halkım oynarken sefilleri
Yansan da, donsan da içim kanadı
Öldüğün halde yaşıyor sandılar
Sen üşürken onlar içten yandılar
Dost-düşman seni rahmetle andılar
Yokluğun acısı göğsümü dağladı
Senin arkanda benim çilem vardı.
Hüzün vardı, yas vardı, elem vardı.
Arkanda ak güvercin bilem vardı.
Ak göğsün üstüne karalar bağladı.
Onlar törende geçmişi ile hesaplaştı
Eşin-dostun, düşmanın helâllaştı
Bir şey diyemedim, dilim dolaştı
Muhsin, ölümün bir dönemi kapadı.
Emin’im sahte ağıtlara kanmadı
Yüreğim üşüdü, ama kanım donmadı
Millet yürüdü, ama sana yanmadı
Arkandan kendi geçmişine ağladı.
Emin CEBE, 3 Nisan 2009 Balgat/Ankara
Emin CebeKayıt Tarihi : 3.4.2009 11:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenaze töreninde bir araya gelenler, biraz da bir dönemi hep birlikte kapatmaya gelmişlerdi. Benim kuşağıma mensup olanların yüzlerine yansıyan hüzünde, kendi gençlikleri ve çektikleri çileler vardı. Cenazelerde geride kalanlar sadece gidene değil, gidenle birlikte kaybolan kendi geçmişlerine ağlarlar. Ya tam karşı kutupta yer alanlar? Sanıyorum onlar da kendi geçmişlerine geri döndüler, bize bir muhasebenin özetini verdiler. Önce, cenazenin arkasında saf tutan devlet ricalinin verdiği mesajı doğru okuyalım. Bülent Ecevit rahmetli, sağ olsaydı cenazede olacaktı. Rahşan Ecevit, varlığı ile bize bunu göstermiş oldu. Pol-Der'li polisleriyle, TÖB-Der'li öğretmenleriyle ve tarumar ettiği Eğitim Enstitüsü öğrencileriyle Ecevit'e ve Ecevit'in yanında yer alanlara hakkımızı helâl etmeli ve ölenlere rahmet dilemeliyiz. Yine Kocatepe Camii avlusunda cenazede saf tutan, dönemin Maliye Bakanı Deniz Baykal'a da. Mamak'ta Muhsin Başkan ile beraber zulüm gören, hayatları kararanların, bugün cenazede saf tutan Genelkurmay Başkanı'nın şahsında bütün askerlerle helalleşmiş olmaları lâzım. Orada bulunanların bu acılı geçmişi, Muhsin Yazıcıoğlu'nun aziz hatırası ile birlikte o musalla taşından kaldırmaya geldiğini anlamış olmalıyız. Mümtaz'er TÜRKÖNE
TÜM YORUMLAR (1)