Bir Dokunsan Yağmur Yağacak

Zaman yıldızların zirveye ulaştığı bir zaman
Yine gece, yine hicran, yine matem...
Ve önümde bir harf bile yazılmamış
Afrika kadar çorak bir sayfa
Hava da yağmur havası değil
Hani ellerin, hani dudakların, hani gözlerin...
Biliyorum gözlerime dokunsan yağmur yağacak
Parmaklarım dar ağaçları kadar korkunç
Sardığım sigaraya sarılırken
Dudaklarım içime çektiğim her dumanın celladı
Şaşkınım oyuncağını kaybetmiş bir çocuk gibi
Bir o kadar da ürkeğim
Yüzüne haykıramadıklarımı, mısralarda anlatacak kadar
Boğazıma kadar sen dolmuşsun sen
Dudaklarımda hıçkırık tadında bir sevda
Gözlerimde damla damla birikmiş anılar
Biliyorum bir dokunsan yağmur yağacak
Ve bir kelebeğin ömrü kadar aldatıcıdır
Kayan yıldızlarda tuttuğum dileklerin baharı
Kanadı kırılmış bir kuş gibi çaresiz kalmaktır yalnızlık
Uzanamamaktır semaya, yıldızlara heybetlice
Ve aşk;
Fala inanmış bir falcı kadar aldatıcıdır
Biliyorum hava da yağmur havası değil
Ama bir dokunsan yağmur yağacak
Dokunma! Sen de ıslanırsın.