bir dipnot düşün
ben de esmer bakışlı bir çocuğum
yaşamak namerdin, mertlik yalan
kanlı dişli
şımarık bir saltanatın dilinde doğru, yalan
delicesine yaşamak için savaşmak
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Aslında Behcet Bey'in sayfasına uğramamın asıl sebebi bugün grupların birinde okuduğum bu şiirdi.
Bu bir vesile oldu. İyi ki uğramışım sayfasına. Bir kaç şiirini okudum. Gördüklerim genel anlamda sevindirdi beni. Şiiri iş olsun diye değil, şiiri şiir olsun diye yazan birisi ile karşılaştım. Fakat bu ifadeden şairde sadece sanat kaygısının var olduğunu kastetmek istemiyorum. Bu temel bir kaygı. İşin olmazsa olmazı. Bununla birlikte o, buradaki dizelerde de görüleceği üzere, mesaj ve anlamı da ziyadesiyle önemsemektedir.
Bu şiirde de mesaj açıkça kendisini hissettiriyor. Ancak şair bunu, şiirin geneli dikkate alınarak değerlendirilecek olursa, şiir dilinde ve sesinde yapmaya çalışmış. Bu tabii ki olumlu bir durum.
Şirin kurgusu güzel.
Şiir dili vasat ile iyi arasında gidip geliyor.
Şiir sesi bir iki yer hariç genelde iyi.
Dize tekniği vasat gibi.
Şair bu uzun şiirde bazı yerlerde adeta detone olmuş gibi geldi bana.
Bir iki yerde de şiir dili iyice düşüş göstermiş.
Mesela;
'Zannetsinler ki kurbanlık İsmaillerini bulmuşlar
Bıçakların İsmailleri kesemediğini
Nerden akıl etsin bir tonuzlanın beyni'
dizeleri, özellikle son dize oldukça banal bir ifade gibi geldi bana.
Şiirin en zayıf yanlarından birisi de burası bence.
Şiirin beni en çok çeken yeri;
'Bir dipnot düşün
Ben de esmer bakışlı bir çocuğum'
şeklinde başlayan girişidir
Ama şiir içerisinde bir yer var ki;
'Öfkelen
Islıkları örselenmiş esmer bakışlı çocuk, öfkelen
Barut kokuyor karayel
sert
soğuk
Kara gözlerinde hayat infilak
Gökyüzünden kefenler düşürülüyor
Zeytin tarlalarınıza
Güvercinler taşa tutuluyor
Ülkenizin maviliğinde
Söylenen her söz yılanın aldığı nefestir
Belki de bundan habersiz oynarken sen
Ben esmer bakışlı bir çocuk oluyorum, kardeşin'
dizelerinden mürekkep olan bu yer, uslubu, dili ve lirizmi ile oldukça iyi. En az üç defa okudum burayı. Burada sadece son üç satırın mısra tekniği hafifçe rahatsız etti beni. Ama afzla önemsemedim. Görmeden geçtim, kısacası.
'Bakışları eylüle çalıp martı doğuran
Esmer bakışlı bir çocuğum'
dizesi de oldukça bakir ve yaratıcı. Okuyana tam anlamıyla keyf veren bir söylem var burada.
Şiirin finali de iyi görünüyor.
Özetle; bir iki yerde nesirleşme riski taşıyan ifadeler olsa da; bir iki yerde şiir dili ve sesi ciddi düşüşler gösterse de, okuması keyf vericiydi benim için.
Haykır şairim, haykır haykırabildiğin kadar. Esasen bugün 2003 te yazdığın bu şiir yeniden kendini doğurmakta. Yeniden kendini güncellemekte.
Akif'in dediği gibi;
'Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem'
Zalime 'dur' demeye fiziksel, siyasal, ekonomik vs. gücümüz yetmiyorsa, en azından dilimizle duygularımızla 'dur' diyelim.
Tebrikler ve başarılar.
Asım Yapıcı
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta