Yolun buradan ötesi karanlıktır,
Çünkü hümanist kurşunlar yağmaktadır yeryüzüne
Gazete manşetleri, daha bir kışkırtıcı
Flaşlar, son dakika haberleri
Görkemli bir çağın en şehevi ayinidir.
Uykuları kaçmış bir kekreliğin,
Tam ortasında Derviş’in kalbi
Yol ama bitmiyordu böyle;
Bitmemeliydi.
Öyle demişti çünkü gül diyarının Ankası
Derviş kalbim dedi.
Titredi yeryüzü .
Kalbim dedi Derviş.
Gökyüzü titredi.
Kalbiniz dedi Derviş.
Kimse titremedi.
Ben dahi gördüm.
Yolun karanlığına bir gül bıraktı Derviş,
Kimseler görmedi.
O vakit bir ses çınladı,
Karanlığın kulaklarında.
Derviş in kalbinin aşinası olmayan bir ses!
Bu bir cenk miydi yoksa?
Ama kimse silahını kuşanmamıştı.
Ve birden herkes elini cebine attı.
Ve konuşmaya başladı herkes.
Derviş in nefesi kesildi!
Ama kesilmedi Kızılay meydanında
Karanlığın kulaklarında çınlayan ses.
Sonra bir sessizlik …
Tuhaf, kıyametvari
Alo…
Ben Mozart’ın, cep telefonlarına
Uyarlanmış melodisiyim.
Telefon,telefon.telefon….
Kalbim dedi Derviş,telefon
Kalbim telef ol telef ol.
Bir soru bıraktı Derviş karanlığa
Tam orta yere;
Bu babil karmaşasında ne işe yarar telefon?
Ve titredi karanlık.
Yeryüzü bir kez daha titredi.
Yıldızlar düşeyazdı gökten.
Ben dahi gördüm.
Devam etti yürüyüşe Derviş.
Yolun buradan ötesi çarmıh.
Çünkü hala
hümanist kurşunlar yağmaktadır yeryüzüne 16 02 05/Ankara
Kayıt Tarihi : 19.4.2019 17:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!