O daklanmış elindeki kitabı okuyordu Çengelköy Çınaraltında, Boğazın manzarasına doymuşçasına.
K itap okumayı seven yönün geldi aklıma, aklıma sen geldin diyemem ki; seni bir an unutmuşçasına!
Ufak bir ihtimal vermedin ‘bize’; “sonunu bildiğim kitabı okuyorum” diyen kestirmeciliğin yarattı boşluk.
R abıyatı kurar, sarsılmaz bağlar örerdik gönülden gönüle, “evet” deseydin yaşanacaktı birçok hoşluk.
Y azan bendim ekseri; bir hikâyemiz olsun istedim, başkalarının hikâyelerinde yer almamamız gayemdi.
A lnımıza yazılmış olması için de gönülden yakaran da bendim, bir kez yazılmış olsaydı “biz”lik silinmezdi.
Z oruna gitmişti “ille de sen” duaları, zoruna gitmesin değişti; “Alnımıza yazılmışsa tez vakitte eşim olsun,
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta