Bir Deniz Yolculuğu 40. Sınırlı Yabancı

S anmıştın bir an; nehrinde bir sonu yokmuş denize dökülmezmiş gibi “sınırsız” kendini.
I slanmıştın oysa biraz soğuk bir suda akıntıya karşı kürekte çekmedin vermek için sevgini.
N edeni niçin ini sorgulamadım, keşkelere hiç başvurmadım sadece hissettim kalbimdekini.
I srarla benimsin demedim, bilki gaybı Allah’tan gayrısı bilmez, yadırgamadım düşüncelerini.
R azı olmak lazım “Lütuf ve Kerem Sahibi”nin her tecellisine, her şeyinde hayırlısını istemeli.
L akin istedikten sonra ümitte kesilmemeli, bordo cüzdanı almadan sen, istemeye devam etmeli.
I raklar bakmışsın ansızın yakın olmuş, “gelmez bilirim” denen günlerde yaşanır olmuş bir gün.
Y aşamamak için mahcubiyet sınırlı konuşmalı "İnşallah" demeli hasattan önce bitki verse de sürgün.
A rtık zamanı gelmişse de demir almanın limandan kızağa çekilene kadar seyir Deniz'dedir her gün.
B aşkasıyla evlenene kadar kızağa çekmek yok yorulsa da sevda gemisi pes etmez görmeden düğün.
A nca beraber kanca beraber, zorluklara hep yelken açmışım, teslim bayrağını kullara çeker miyim.
N ice badireler atlatacak olsak ta Cankız, senden başkasını sever mi sanırsın mühürlediğin yüreğim.
C ahillik etmesek kırmasak birbirimizi, anlaşmayı denesek, anlamayı ömrümüzün sonuna dek birbirimizi.
I lgıt ılgıt varsın olsun ilk günlerde, sarsında bizi sevda; elbet bir gün yakar eritir hemhal eder ikimizi.

(Mayıs 2014, Sakarya)