P ırılpırıl yüzden, dişden ziyade; zekası, kalbi de öyle parlamalı.
A ğlasa da içi kan, karşı gönüllere sirayeti mutlulukla son bulmalı.
L âl olunmayacak durumlardır düşmek, ıslanmak, dayak yemek;
Y umuşak bir gülümseme ya da şaşkın bir bakışla karşılık vermek.
A ltta koca pabuçlar, kırmızı burun, kafada rengârenk bir peruk.
Ç abası güldürmektir bu alâmetifarikanın, bir tek koulrofobik buruk.
O nca gönülde bir an yer eder, makûs talihi, ekseri hali metruk.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta