Bir demet bulut kümesi geçti buralardan.
Bakır renkli…
Darmadağınıktı yorgun saçları,
Zincire vurulan düşlerim gibi.
Asya bozkırlarının toprağı kokuyordu
Yorgun saçlarının her telinde…
Beni tanıyıp tanımadığını sordum,
Belleğinden silinmediğini söyledi
Orhun yazıtlarının…
Koşuyordu ardı sıra yağız atlıların,
Yağız atlılar Güneş’i kovalıyordu
Zamanın sınırsızlığında.
Güneş, zamanı aşmaya çalışıyordu;
Karanlığı yakalamak için.
Türküsünü dinlemiş ihtiyar dağların,
Vahşi ırmakların çağıltısında…
Kanat açmış nice serüvenlere,
Geride bırakmış çığlıklarını
Sessizce uyuyan yarasaların…
Gözyaşlarını taşımış
Karanlık mağaralardan…
Ve yorgun bulut
Kayboldu kızaran ufuklardan!
Al yeleli Bozkurt’un
Destanını taşıyordu
O diyarlardan…
Bir başka zamana…
Kayıt Tarihi : 24.10.2008 17:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)